Nöbetçi Eczaneler
Güllüoğlu, AA muhabirine, Türkiye’nin hem Birleşmiş Milletler (BM) hem de memleketler arası bağlantılarda yükselen sesiyle son 20 yılda çok önemli ara katettiğini söyledi.
Türkiye’nin, Afrika kıtası dahil dünyanın birçok bölgesinde Türk İşbirliği ve Uyum Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve sivil toplum kuruluşlarıyla varlık göstermeye başladığını vurgulayan Güllüoğlu, eskiye göre dünyada kendisine çok daha büyük bir alan açtığına dikkati çekti.
Güllüoğlu, Türkiye’nin memleketler arası arenada açtığı alanlarla yetinmemesi gerektiğinin altını çizerek, ferdî gayretler, kamu kuruluşları ve STK’lerin bu alanı çok daha fazla genişletmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye’nin Afrika kıtasına öncelik vermesi gerektiğine işaret eden Güllüoğlu, “Her vakit söylüyoruz, yeniden tekrarlamakta yarar var: Afrika, bir milyar nüfusuyla geleceğin kıtası. Nüfus artarak devam ediyor. Münasebetiyle bölge, dünyanın en kalabalık kıtası olacak.” tabirlerini kullandı.
Güllüoğlu, “fakir Afrika” algısının kırılması gerektiğini belirterek, bölgenin dünyanın en varlıklı kıtası olduğunu lisana getirdi.
“TİKA, STK’LERİMİZ VE ŞİRKETLERİMİZ, AFRİKA’YA DAHA FAZLA İLGİ GÖSTERMEYE BAŞLADI”
Türkiye’nin kıta genelinde 44 büyükelçiliğinin bulunduğunu anlatan Güllüoğlu, devlet kuruluşları ve STK’lerin çabucak hemen her alandaki faaliyetlerinin kıymetini vurguladı.
Güllüoğlu, Türkiye ile Afrika bağlantılarının uzun bir tarihi geçmişinin olduğunu, kıtayla bağlantıların çağdaş devirde tekrar şekillendiğini belirterek, şöyle devam etti:
“2010’larda başlayan ‘Afrika açılımı’ ile devlet ve sivil toplum kuruluşlarımız, kıtada çabucak hemen her alanda faaliyetlerini artırmaya başladı. Başta TİKA, STK’lerimiz ve şirketlerimiz, Afrika’ya daha fazla ilgi göstermeye başladı. Yeniden de bölgede aslında yapacağımız çok daha fazla iş var. Aslında yolun çok başındayız. Afrika’nın her bölgesini daha yakından tanımak zorundayız. Hasebiyle akademik çalışmaların yanı sıra STK’lerin ağır faaliyetlerine de gereksinim var.”
“TÜRK ŞİRKETLERİ, AFRİKA’NIN BİRÇOK YERİNDE ÇOK ÖNEMLİ MUVAFFAKİYETLER ELDE EDİYOR”
“Afrika’nın bize, bizim de Afrika’ya gereksinimimiz var.” diyen Güllüoğlu, Türkiye ile Tanzanya ortasındaki bağlantıları geliştirecek çok sayıda başlık olduğunu söyledi.
Güllüoğlu, kültür ve turizm konusundaki işbirliğinin ehemmiyetine işaret ederek, iki ülke ortasındaki münasebetleri geliştirmek için üniversitelere ve Türk şirketlerine çok iş düştüğünü, Tanzanya ile ticari ve ekonomik işbirliği düzeyinin yükseltilmesi gerektiğini vurguladı.
Türk dizilerinin Tanzanya’da çok büyük istek gördüğünü belirten Güllüoğlu, “Diriliş Ertuğrul başta olmak üzere birçok diziye büyük ilgi var. Bunlara yalnızca ‘dizi’ deyip de geçmemek lazım. Bunların her biri, kültürel diplomasi kapsamına da giriyor.” diye konuştu.
Güllüoğlu, Türkiye’nin kıtadaki ehemmiyetine dikkati çekerek, şunları lisana getirdi:
“Türkiye, ortak pahalar noktasında kıtada faaliyet gösteren ABD, Çin, Rusya ve Batılı ülkelerden daha avantajlı pozisyonda. Çin, ABD ve Batı ile kıyaslandığında biz, Afrika ile daha orta noktada duruyoruz. Bu, bizim için çok büyük bir avantaj lakin kültürel, ekonomik ve finansal rekabet var bu ülkelerle ortamızda. Bu yarışta da bizim bir adım öne çıkmamız gerekiyor. Bizim sömürgeci geçmişimizin olmaması, Afrika halkı için çok değerli lakin bu, tek başına yetmiyor. Başta eğitim diplomasisi olmak üzere her taraftan bağlantıları derinleştirmemiz lazım.”
Türk şirketlerinin, kıtanın birçok ülkesinde önemli muvaffakiyetler elde ettiğini söyleyen Güllüoğlu, “Bizim Türk şirketleri, Afrika’nın birçok yerinde çok önemli muvaffakiyetler elde ediyor ancak finansal olarak daha güçlü olmamız gerekiyor.” dedi.