Nöbetçi Eczaneler
Daha evvel başörtüsüne, kurban ibadetine lisan uzatan hatta hükümet yetkililerine ipi gösterecek kadar ileri giden, ulusal ve manevi kıymetlerimize düşman açıklamalarıyla haber olabilen kelamda aydın Ataol Behramoğlu Yüzyılın seçiminde de nefretini kustu.
ERDOĞAN’A OY VERENLERE AŞAĞILAYICI SÖZLER
7’li koalisyonun ortak adayı CHP başkanı Kılıçdaroğlu’na verilen oyları “aydınlanmış, şuurlu kent oyu” diye tanımlayan Behramoğlu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a oy verenleri aşağılayarak şu formda tanımladı;
Sosyal medyada büyük reaksiyon çeken berbat paylaşımla ilgili Siyaset Bilimci Tacettin Kutay, GENAR Anket Şirketinin idare şurası lideri İhsan Aktaş ve Gazeteci-Yazar Ekrem Kızıltaş’ın görüşlerini aldık.
TACETTİN KUTAY: HASTALIKLI ZİHİN
Siyaset Bilimci Tacettin Kutay, Ataol Behramoğlu’nun halkına düşman, toprağına yabancı zehirli lisanını “Yeni tip jakobenizm” olarak tanımlayıp şu tabirleri kullandı;
Her şeyden önce yurt dışında yaşayanlara rahatı yerinde “Euro ile kazanan adam” diyor. Saçmalamanın alemi yok. Bu adamlar yurt dışında kazanıp yurt dışında harcıyorlar. Yılda birkaç hafta geliyorlar, bir ayı bulmuyor. Bu kadar saçma bir yorum yapmanın alemi yok. Haydi yanlışsız olduğunu varsayalım. Euro 2 olduğu vakit da 5 TL olduğu vakit da Erdoğan’a oy verdiler. Onların vatan sevgisini satılmışlıkla izah etmenin bir alemi yok. Bu Türk siyasetinin yeni bir jakobenizmidir. Yeni tip jakobenizm aslında bunların arbede ettiklerini söyledikleri faşizmin bir suretidir. Faşizm kimsenin konuşamadığı bir sistem değildir tam aykırısı herkesin konuşup tıpkı şeyi söylemek zorunda olduğu bir sistemdir. Sustuğunuz anda konuşmadığınız anda hain safına sokulursunuz. Burada hastalıklı bir zihin var. En okumuşundan en cahiline kadar herkese bilgisiz deyip saldırıyorlar.
Kutay faşizan zihniyetin ortaya koyduğu tabloyu 3 noktada özetleri;
Birincisi; kendi kitlelerinin de ne kadar bilgisiz olduğunu gördük. Kız Kulesi çalındı diyen bir kitle bu. İnandıkları palavranın haddi hesabı yok. Sanal bir elitizm.
İkincisi; şuurlu oylar bize dediğiniz anda bu taraftaki herkesi bilinçsiz ilan ediyorsunuz. Her şeyden önce terbiyesizlik. Ataol Behramoğlu rastgele bir istatistik bilmez, ilme de sığmayacak bir yaklaşım.
Üçüncü olarak söylenecek şey; Bu tabirler Türk solu içerisindeki bir hastalığın gün yüzüne çıkmasıdır. İşçiler bir yana köylü çiftçi bir yana bir de onlar için düşünen seçkinle biz bir yana bunlar biz uyacak bizim dediğimizi yapacak yapmadığı anda posadır muamelesi yapmak. Solun kendine mahsus ahlaki kodlarının ne kadar külfetli olduğunu ortaya koyuyor. Dediğimiz üzere bunlar sol olma argümanında olmakla birlikte genel tavır olarak faşisttirler. Faşizan bir şeydir bu.
İHSAN AKTAŞ: SÖMÜRGE AYDINI
GENAR Anket Şirketinin idare heyeti lideri İhsan Aktaş, Afganistan’dan kaçan ABD’nin uçağına binenlere benzettiği Ataol Behramoğlu için “Biz de bu gereksiz adamları konuşmak durumunda kalıyoruz. Köksüzdürler; bu topraklarla, dinimizle hukukları yoktur.” dedi.
KENDİNİ AYDINLANMA FİLOZOFU ZANNEDEN ZİHNİYETİN YANILSAMASI
“Türkiye’de yaptıkları tek şey Batı ismine Batı kültürünü aktarmak için Anadolu insanıyla savaşmak” diyen Aktaş şu tabirleri kullandı;
Cumhuriyet Halk Partisi’nin yanında duran aydınlar kendileri aslında aristokrat değiller. Onlar da Anadolu’dan gelmiş İstanbul’a yerleşmiş okumuş yazmış adamlar. Şöyle bir açmaz var; batılılar bunları köle olarak gördüğü halde, sömürge aydını gördüğü halde bunlar kendini aydınlanma filozofu zannediyorlar. Hani kedi aynanın karşısında kendini aslan zannetmiş ya. Zannedersiniz ki Fransız İhtilali’ni bunlar yapmış. Bunların Türkiye’de yaptıkları tek şey Batı ismine Batı kültürünü aktarmak için Anadolu insanıyla savaşmak, onları aşağılamak, horlamak. Hani Aziz Nesin’in bir kelamı var; Biz bu millete ne yaptık ki, tek partinin iktidara gelmesinden ödleri patlıyor. Ataol Behramoğlu’nu durumu Afganistan’dan kaçan ABD’nin uçağına binenlerden farksızdır. Yani sömürgecilerle, işgalcilerle çalışan onların zihin kalıplarını benimsemiş, kendi tarihi ve kültürüyle barışamamış müstemleke aydın tiplemesidir. Bunlara şair eskisi ya da entelektüel eskisi diyebiliriz. Modası geçmiş sanat üretemeyen şiir üretemeyen beşerler ya da modellik vakti sonrası ününü kaybeden artık ise şiddet lisanı kullanarak kendilerini tanınan bir tabanda tutmak istiyorlar.
EKREM KIZILTAŞ: HAYAL DÜNYASINDA YAŞIYOR
Çirkin paylaşımın milletin iradesini sandığa yansıttığı kritik vakitte yapıldığına dikkat çeken Gazeteci-Yazar Ekrem Kızıltaş şu sözlerle Ataol Behramoğlu’nun zihin haritasını çıkardı;
Bu ülke vatandaşı olup bu ülkede doğup büyüyüp yaşıyor olmalarına karşın bu ülkeyle hiçbir vakit uyuşamayan, bu ülkenin insanını sevemeyen ve yanlışsız bir biçimde bu ülke beşerinin çoğunluğunun sevmediği benimsemediği ve onu güya onu anlıyormuş, benimsiyormuş üzere gözükenlerin de aslında rol yaptığı geçersiz bir dünyada yaşıyorlar. Aslında akabinde gittikleri güya aydınlanmış insanların, takip ettiğini ya da oy verdiğini söylediğini söylediği insanların NATO’nun kölesi olduğu, yalnızca NATO’nun değil ABD’nin, Avrupa’nın, Türkiye Cumhuriyeti’ni istek ettikleri üzere kullanmak isteyen herkesin kölesi olduklarını Ataol Behramoğlu ve gibisi de çok uygun biliyor. Fakat yalnızca bir hayal dünyasında yaşadıkları, milletimizle hiçbir vakit bir ortada olmayı, onunla kaynaşmayı akıllarından bile geçiremedikleri için kritik devirlerde milletimizin iradesini sandığa yansıttığı ve sahtekarların cezalarını verdikleri periyotlarda de bu türlü iki twitle güya bir makale yazmış üzere yapıyorlar. Söylediklerini hiçbir manası, karşılığı en kıymetlisi de objektifliği ve doğruluğu yok. Bence kale almaya değmeyecek bir isim.
“ALLAH’A ÇOK ŞÜKÜR Kİ ERİYORLAR, BİTİYORLAR”
Bu zihniyetin her vakit yanılmaya mahkûm olduğunu tabir eden Kızıltaş “Batılıların, global haydutların dilek ettiği istikamette yönetim edeceklerine dair -şimdiye kadar her tarafa kelam verdiler – bunun için bir terör örgütüyle bile iş birliği yapmaktan çekinmeyip daha sonra işin berbata gideceğini anlayıp milliyetçilik havaları atan birilerine bir takviye de ben saplayayım diye düşünmüş olmalı. Bunlar her vakit yanılmaya mahkûm beşerler. Hoş olan tarafı şu ki; kendini bu ülkenin sahibi zanneden kesim Allah’a çok şükür ki eriyorlar, bitiyorlar.” dedi.