Nöbetçi Eczaneler
MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, Tokat mitinginde konuştu.
Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları:
Türkiye tarihinin en kritik seçimleri 14 Mayıs’ta yapılacaktır. Ya huzur kazanacak ya hüsran ipi göğüsleyecek. Ya Tokat kazanacak ya da milliyetsizler istikbalimiz karartacak. Artık rezalet serüvenleri kapanmalı. İhanetin perdesi yırtılıp atılmalı. İhmalle geçecek vakit kalmamıştır.
Türkiye düşmanlarına karşı bir miyiz? Ulusal birliğimizi ebedi kardeşliğimizi birlikte savunacak mıyız? Cumhur İttifakı’na ‘Evet’ mi?
Yeni bir Türk asrının kapısı açılmıştır. Ulusal gelecek gayelerini kanatlandırmıştır. cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile Türkiye kriz üreten parlamenter sistemin prangalarından kurtulmuştur. Cumhur İttifakı kurallar ne kadar ağır olsa da bekayı temel almıştır. Cumhur İttifakı dünyada Türk mührünün müjdecisidir.
’14 MAYIS’TAN SONRA ESER SİYASETİ YARIDA KALMAMALI’
Demokratik hesap günü görülmüştür. Bugüne istikrar yarına huzur diyorsak daima birlikte başarırız. Elbette yaparız, daima birlikte başarırız.
Deprem, yangın, sel ve su taşkınlarında hayatlarını kaybetmiş vatandaşlarıma rahmetler niyaz ediyorum. Gün yaralarımızı sarma günü, acılarımızı paylaşma günüdür. Fırsatçılık yapanların kanında leke vardır. Türkiye güçlü bir devlettir. Her müşkülatın üstünden gelecektir. Kâfi ki tek nefes halinde hareket edelim. Zelzele bölgesinde birinci etapta 105 bin konut için harekete geçilmiştir. Cumhur İttifakı’nın kelamı kelamdır.
Türkiye’nin önü açıktır. 14 Mayıs’tan sonra eser siyaseti yarıda kalmamalı.
‘REJİM DEĞİŞTİ DİYENLER GAFİLLEDİR’
Rejim değişti diyenler gafilledir. Yegâne değişen idare sistemidir. Rejim öbür, hükümet ve idare sistemi oburdur. Cumhuriyet ile cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ulusal bekanın, ulusal maksatlarla perçinleşmiştir.
Şarlatanlar kulübünün cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’dur. Emelleri muaffak olamayacaktır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı çıkanlar 15 Temmuz’un rövanşını almak için bekleyenler yozlaşmış siyasi partilerdir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi idare sistemin muazzam bir ıslahattır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi demokrasi ile taçlanmıştır.
‘ZİLLET CEPHESİ TÜRKİYE KARŞITIDIR’
Kılıçdaroğlu, Türkiye’de demokrasi olmadığını söylüyor. Kaçak halde nutuk atan belediye liderleri ile terörle çaba edeceğini söylüyor. Terörle mütakereden öteki bir şey yapamaz. Terör örgütlerinin adayı Kılıçdaroğlu’dur. Tokat bayraksızları güldürmeyecektir. Zillet cephesi Türkiye tersidir.
14 Mayıs’ta cumhurun mükemmel zaferine daima birlikte omuz vereceğiz.
Bizim için hiçbir siyasi, amaç ve proje Türk milletinin varoluşundan daha değerli ve öncelikli değildir. Biz ekonomik teröristlere karşı ekmeğimizin, alın terimizin tarafındayız. Biz tek devletin, tek vatanın tarafındayız. Feda edilecek tek bir insanımız yoktur. Global komplolara karşı devletin tarındayız. Davamızla ülkemizin huzurlu yarınlara ulaşması için aziz milletim sıra sende.
ORDU MİTİNGİ
MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, seçim çalışmaları kapsamında geldiği Ordu’da, ‘14 Mayıs’ta Aziz Milletim Sıra Sende’ isimli mitinge katıldı.
Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde vatandaşlara seslenen Bahçeli, 3 gün sonra yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci Devir Milletvekilliği Genel Seçimlerinin ülkenin dirliğine, milletin birliğine, demokrasinin geleceğine, insanların huzur ve refahına güzel ve kalıcı sonuçlar getirmesini temennisinde bulundu.
‘KARANLIK ELLER DEVREDEDİR’
77 yıllık çok partili siyasi hayatlarının en önemli seçimleri için geri sayımın başladığını belirten Bahçeli, “Son günlerde 14 Mayıs’ı kundaklamak için karanlık eller devrededir. Namussuz montajcılar, özel hayat cellatları işbaşındadır. Global medya, dış güçler, emperyalizme ruhunu satmış iç odaklar, toplumsal medya teröristleri, casus provokatörler, bölücü çevreler, azgınlaşmış Türk düşmanları 14 Mayıs’ta Cumhur İttifakı’nın mukadder zaferini gölgelemek gayesiyle alçakça kurgu ve kumpas peşindedir. Fakat ne yapsalar boş, hangi iftirayı atsalar boşuna, milletin iradesine ket vuramayacaklar, Türkiye’nin suratını kesemeyecekler, Türk milletinin zaferini önleyemeyecekler. Hengame arayanlara sabır ve sebatla muamele edeceğiz. Kaos arzulayanlara sarsılmaz duruşumuzla mani olacağız. Demokrasi kültürümüzü baltalamak, istikrarımızı budamak, ülkemizi buhrana sokmak isteyenlere iman ve irademizle direneceğiz. Zira biz Türkiye’yi çok seviyoruz. Aziz vatanımızı canımızdan aziz biliyoruz. Türk ve Türkiye Yüzyılı amacına de kesinlikle ulaşma kararındayız” diye konuştu.
‘KILIÇDAROĞLU TÜRKİYE DÜŞMANLARINA YAKAYI KAPTIRMIŞTIR’
MHP ve Cumhur İttifakı’nın milletin bekası, ülkenin bağımsız geleceği için dünden daha değerli bir misyonla karşı karşıya olduğunu söz eden Bahçeli, “Bu vazife tarihidir, tehiri ve tevzisi düşünülemez. Maruz kaldığımız stratejik tehditler, global senaryoların bölgemizde gösterime sokulan bugünkü sahnesinden öbür bir şey değildir. Ulusal birliğimizi, ulusal güvenliğimizi, ulusal çıkarlarımızı, ulusal varlığımızı, ulusal gelecek projelerimizi sömürge hesaplarına, lord planlarına, hâkim güçlerin inisiyatifine teslim etmek isteyenler ayan beyan ortadadır. Bunlar zillet ittifakında yuvalanmışlardır. Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu teröristlerle yol yürümektedir. Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu zalimlerin denetimindedir. Bu nedenle paravan adaydır, kumandalı adaydır, kukla adaydır, 7+2 formatlı kumar masasının icazetli adayıdır. Kılıçdaroğlu, Türkiye düşmanlarına yakayı kaptırmıştır. Onların dümen suyuna girmiştir. Maalesef CHP artık tanınmaz ve tanımlanamaz haldedir. Aziz Atatürk’ün kurduğu parti HDP’yle tek yumurta ikizine dönüşmüştür. Mehmetlerimizin katilleri Kılıçdaroğlu için çalışmaktadır. PKK ve FETÖ Kılıçdaroğlu, lehine propaganda yapmaktadır” dedi.
‘CHP VE DÜZGÜN PARTİ İDARELERİ YOLDAN ÇIKMIŞTIR’
Bahçeli, İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu’na Erzurum’daki konuşması sırasında yaşanan olaylara ait, “İstanbul Büyükşehir Belediye Liderinin yol açtığı Erzurum provokasyonun altından da bölücüler ve FETÖ’cüler çıkmıştır. Karşımızdaki güruh, demokrasi katilidir. Karşımızdaki ittifak terör ve ihanet ittifakıdır. Ordu’da CHP’ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum; gelin Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yıl dönümüne birlikte sahip çıkalım. Gelin Aziz Atatürk yapıtlarına ve emanetlerine beraberce dayanak olalım. GÜZEL Parti’ye oy veren kardeşlerim, gelin bu onura siz de dahil olun. CHP ve YETERLİ Parti idareleri yoldan çıkmıştır. Bu iki parti Türkiye muhalefetinde kelam kesmiştir. Yanlarına da Kandil ile Pensilvanya’yı alarak zehir ve zillet saçmaktadırlar. Oyun büyüktür. Senaryo karanlıktır. Tehlike zillet ittifakında düğümlenmiş haldedir” tabirlerini kullandı.
‘TERÖR NEREDEYSE LEGAL GAYEMİZ ORASIDIR’
Geride kalan iki haftalık müddet zarfında cereyan eden provokasyonların iç yüzüne bakıldığında Kılıçdaroğlu’nun, iç ve dış ihanet cephesinin Türkiye’yi mahvetmek için her fırsatı ganimet gördüğünün anlaşıldığını söyleyen Bahçeli, şöyle devam etti:
“Allah’ın bir lütfu sonucunda, Gabar Dağı’nda bulunan petrol rezervi zillet ittifakının uykularını kaçırmaktadır. Karadeniz’den çıkarılan doğal gaz zillet ittifakını rahatsız etmektedir. Kılıçdaroğlu’nun ittifak ortağı HDP, ulusal muharip uçağımız KAAN’dan, İHA’larımızdan, SİHA’larımızdan kaygıya kapılmıştır. Lakin dehşetin eceli yararı yoktur. Bundan bu türlü teröristlerin saklanacak, sığınacak, kaçacak inançlı bir yeri olamayacaktır. Terör neredeyse legal gayemiz orasıdır. Hainler nerede fitne saçıyorsa oralar temizlenecektir. Cumhuriyetin yeni yüzyılında terör musibetinden Allah müsaadesiyle kurtulacağız. Kanlı ve kalleş döngüye son vereceğiz. Bunu daima birlikte başaracağız. Hem aşımıza, işimize, emeğimize, ekmeğimize ve egemenlik haklarımıza sahip çıkacağız hem de insanlığın yüz karası bölücü terör örgütünü yıkıp geçeceğiz.”
‘KILIÇDAROĞLU HER HUKUKU UYGULAMAKTAN BAHSETMESİ MAKSATLIDIR’
Türkiye’de hakkı yenmiş olan hiç kimsenin olmadığını kaydeden Bahçeli, “Kılıçdaroğlu 6 Mayıs 2023 tarihinde Adana’da demiş ki; ‘Her hakkı teslim edeceğim, her hukuku uygulayacağım.’ Sayın Kılıçdaroğlu, sana nazaran hak nedir? Her hakkı teslim edeceğim derken muhatapların kimlerdir? Uygulamak istediği hukukun muhtevası nelerden oluşmaktadır? Türkiye’de hakkı yenmiş, hakları çiğnenmiş hiç kimse yoktur. Şayet çıkarsa onların haklarını iade etmek de namus borcumuzdur. Kılıçdaroğlu’nun her hukuku uygulamaktan bahsetmesi amaçlıdır. Türkiye’de hukuk tektir. Elbette hukukun üstünlüğü hakim ve havidir. Kılıçdaroğlu için hak ve hukukun konusu teröristler midir? Terörist Demirtaş’ı bırakmak hangi hakkın, hangi hukukun gereğidir? Türkiye’de bölücülerin hukuku değil, milletin hukuku hükümrandır. Bu gerçeği hiç kimse değiştiremez, değiştirmeye de gücü yetmez, yetemez. Teröristler için adalet ve hukuk isteyen CHP zihniyeti, esasen kahramanları mahcup ve mahkum etmeninin, şehitlerimizin kemiklerini sızlatmanın peşindedir” dedi.
‘BUNLARIN ALAYI ZİLLETTEDİR’
“İYİ Parti de birebir melanet yolun yolcusudur” diyen Bahçeli, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Afrin’i geri alacağız diyen bölücü teröristlere anladıkları lisandan bildiri verdik, şu işe bakınız ki, yanıt YETERLİ Parti Liderinden geldi. Demek ki, attığımız taş tıpkı koldaki iki kuşa birden isabet etti. GÜZEL Parti Liderinin PKK’ya avukatlık yapması rezalettir. Lakin iradesini ve prestijini kaybetmiş bir siyasetçi, bu içler acısı durumlara düşecektir. Bunların alayı zillettedir. Bunların alayı istikametini kaybetmiştir. Birinci sefer oy verecek genç kardeşlerim, varlığımızı, birliğimizi ve bağımsızlığımızı birlikte müdafaa edelim. Sayıları 5 milyonu aşan genç kardeşim inanıyorum ki, ‘Elbette o denli, benim birinci oyum MHP’ye’ diyeceklerdir. Türk gençliği aldanmaz, aldatmaz, palavra vaatlere kanmaz. Karadeniz’in incisi Ordu, zillete prim vermez. Kılıçdaroğlu ve ittifak ortakları Türkiye’nin karşısında, biz yanındayız. Kılıçdaroğlu ve ittifak ortakları doğal gaz ve petrol keşfinin karşısında, biz yanındayız. Kılıçdaroğlu ve ittifak ortakları rant, çıkar ve ikbal emelinde, biz evvel ülkem ve milletim, sonra partim ve ben anlayışındayız. Maalesef büyük çoğunluğu din kardeşimiz ve soydaşımız olan geniş coğrafyalarda kin, nefret, zulüm devamlı körüklenmektedir. Anlaşılan buralarda petrol bitmedikçe, gaz bitmedikçe, su bitmedikçe, paylaşacak toprak bitmedikçe savaşlar da bitmeyecektir. Görünen odur ki, bu kaynaklar tükenmedikçe gözyaşları da sona ermeyecektir. Afrika’nın bir ucundan, Asya’nın bir ucuna kadar milyarlarca insan bir lokma ekmek, bir kesim hürriyet, bir nebze olsun haysiyet çabası için canını dişine takmaktadır. Kaybedenler, ırmak üzere kanı dökülenler tarihin her zamanında olduğu üzere tekrar mazlumlardır. Bugün milyarlarca insan kendi emeğiyle ayakta durmak, ürettiğini satmak, huzur içinde yaşamak, sahip oldukları kaynakları refahı için kullanmak istemektedir. Kaldı ki bu istek haklıdır ve yasaldır. Bu günahsız talepleri sekteye uğratmak amacıyla ismine bazen terörizmi önlemek, bazen barış getirmek, bazen demokrasi kazandırmak denen global baskı ve dayatma düzeneği daima canlı tutulmaktadır.”
‘BU KARANLIK PERİYODUN PERDESİ KAPANMAKTADIR’
The Economist Dergisi’ne de reaksiyon gösteren Bahçeli, “Milletiyle birleşip bu global yağmaya direnen, bu vandallığı sorgulayan başkanlar ve hükümetler gönderilmek, indirilmek istenmektedir. Bu nedenle The Economist mecmuası ‘Erdoğan gitmeli’ manşeti atmaktadır. Yeniden The Economist mecmuası, Recep Tayyip Erdoğan’ın mağlubiyetinin global sonuçları olacağını yazmakla birlikte, her yerdeki demokratlara diktatörlerin yenileceğini göstereceğini onursuzca tez etmektedir. Kullanıma müsait, siyasi sömürgeleşmeye yatkın olan Kılıçdaroğlu da desteklenmektedir. Fakat bu karanlık periyodun perdesi kapanmaktadır. Ulusal egemenliğe dayanan demokratik idarelerin dış müdahalelerle tasfiyesi, terörizmin komplolarıyla, terör örgütlerinin kanlı suikastlarıyla, casusların provokasyonlarıyla köşeye sıkıştırılması artık modası geçmiş, miadı dolmuş bir emperyalist stratejidir. Geldiğimiz bu kademede özellikle Türkiye geri dönülemez bir yoldadır. Hakikat vakit, hakikat adam, Recep Tayyip Erdoğan’a Allah’ın müsaadesiyle diş geçiremezler, belini bükemezler, başını eğemezler. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı buna müsaade vermez. Türk milleti böylesi bir taarruza asla boyun eğmez” diye konuştu.
‘GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM KRİZDİR’
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kabulü ve 24 Haziran 2018 seçimleri sonrası idare hayatımıza resmen girmesiyle yerli ve yabancı çıkar ortakları tarihten malumu olduğumuz endişeye tekrar ve daha şiddetle kapılmışlardır” diyen Bahçeli, şu tabirleri kullandı:
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi aradığımız şifadır, gerçekten layık olduğumuz istikrarı sağlamıştır. Türkiye, 14 Mayıs’tan sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ikinci periyoduna geçecektir. Sağlam ve emin irade Türk ve Türkiye Yüzyılı’nın sayfalarını açacaktır. Eser ve hizmet siyaseti kesintiye uğramamalıdır. Güçlendirilmiş parlamenter sistem krizdir, kutuplaşmadır, istikrarsızlıktır. Türkiye geriye değil, ileriye gidecektir. Ümitler solmayacak, ulusal amaçlar silinmeyecektir. Teminat Türk milletidir. Teminat Ordu’dur. O halde aziz milletim sıra sende. Ordulu kardeşlerim kelam, sıra ve yetki hepinizde. Verin oyunuzu, bozun erdemsiz oyunu.”
‘2053’TE HARİKA GÜÇ DÜZEYİNE TIRMANMIŞ BİR TÜRKİYE ORTAK GAYEMİZDİR’
Konuşmasının son kısmında 14 Mayıs 2023 tarihindeki seçimlerin akabinde yapılacak olan çalışmaları anlatan Bahçeli, şöyle devam etti:
“En acil birinci gündemimiz, Kahramanmaraş zelzelesinin hasarlarını tümüyle onarmak, yaraları sarmak, yeni ve inançlı 650 bin konutu inşa ederek depremzedelerimize teslim etmektir. İkinci acil gündemimiz, toplumsal ve ekonomik ıslahatlarla toplumsal refah ve rahatlamayı daha da güçlendirmek, daha da genişletmek ve nihayet her bölüme yaymaktır. Üçüncü acil gündemimiz, terörle çabayı mutlak bir muvaffakiyetle sonuçlandırıp milletimizin ve ülkemizin gündeminden büsbütün çıkarmaktır. Dördüncü acil gündemimiz, yeni, demokratik, kapsayıcı, mutabakata dayalı, milletimizin beklentilerine uygun, yeni hükümet sisteminin doğasıyla uyumlu, yeni çağı kavrayan, Türk ve Türkiye Yüzyılı’nın tüzel altyapısını kuran bir anayasayı ülkemize kazandırmaktır. Beşinci acil gündemimiz, adaletten sanata, endüstriden eğitime, ulaştırmadan sıhhate, spordan kültürel hayata, tarımdan teknolojiye, etraf ve iklim değişikliğinden kentsel dönüşüme, diplomasiden turizme, iktisattan siyasete varıncaya kadar her alanda yeni yüzyılın ruhunu kavrayan ve aslında devam eden yapısal dönüşüm atağını hızlandıran, önümüzdeki yüzyılı Türkçe okuyan ulusal stratejiyi el birliğiyle maksadına ulaştırmaktır. Altıncı acil gündemimiz de etrafımızı barış nesline alarak komşularla âlâ ve dostça ilgiler geliştirmek, Türk ve İslam dünyasıyla sıkı diyaloglar kurmaktır. Bunu yapabilecek irade Cumhur İttifakı’nda mahfuzdur. Türkiye’nin yürütme ile yasama yapısı ortasında tam bir istikrarın tesisiyle birlikte, Cumhuriyetin 110’uncu yıl dönümü olan 2033’te temel sıkıntılarını çözmüş, İstanbul’un fethinin de 600’üncü yıl dönümü olan 2053’te Harika Güç düzeyine tırmanmış bir Türkiye ortak gayemizdir.”