Nöbetçi Eczaneler
Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, 75’inci Yıl Huzurevi’nde basın kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir ortaya geldi. Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı’nın vatandaşlar ile en çok temas halinde olan bakanlık olduğunu ve bağlantıyla sorunların rahatlıkla çözülebileceğini belirten Bakan Göktaş, “Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı, halkımızla en çok temas halinde olan bakanlıklarımızdan biri. 7 gün 24 saat çok çeşitli hizmetlerle alandayız. Bu yoğunlukta bir çalışmada aksayan taraflar elbette olabilir. Sizlerin bunları gündeme getirmeniz de bizi ayrıyeten mutlu eder. Çünkü bu bizim için eksiklerimizi tamamlama ve kendimizi geliştirme fırsatıdır. O açıdan ben sizleri bizlerin birer paydaşı olarak görüyorum. Bakanlık olarak toplumun en fazla takviyeye muhtaçlık duyan, en dezavantajlı bölümlerine hizmet veriyoruz. Zorlukla karşılaşan, güç duruma düşen kısımlara dokunuyoruz. Kimseyi geride bırakmadan, herkesi kapsayan bir anlayışla, ama evvel en sıkıntı durumda olana ulaşmaya çalışıyoruz. Çalışma alanımız içinde yer alan tüm bahisler hayli kritik, tüm amaç gruplarımız son derece hassas. Mesai arkadaşlarım çalıştıkları alanın tabiatı gereği epey titiz lakin bazen onların da zorlandığı kimi durumlar olabiliyor. Ortaya koydukları ağır mesainin ve emeğin sonuçlarının bazen siyasi saiklerle apayrı mecralara taşınabildiklerini görüyor ve ümitsizliğe kapılabiliyorlar. Özgeçmişimi deneyimli basın mensupları olarak hepiniz biliyorsunuz. Dikensiz gül bahçesi hayal eden biri değilim, gerçekçi bir beşerim. Münasebetiyle daima olumlu haberler yapılmasını bekleyecek de değilim. Gerçek neyse, haber odur” sözlerini kullandı.
“AİLE TOPLUMSAL TAKVİYE PROGRAMI İLE TÜRKİYE’NİN HER YERİNE, MİLYONLARCA HANEYE ULAŞACAĞIZ”
Bakanlık olarak 2053 vizyonuna uygun olarak 30 yıllık bir planlama yapıldığını belirten Göktaş, ”2053 Vizyonuna Ait Hedefler’ uyarınca 30 yıllık perspektif çerçevesinde ’12. Kalkınma Planı 2024-2028′ amaçlarını kesinlikle gerçekleştireceğiz. Her ilçeye Toplumsal Hizmet Merkezi hizmetini götüreceğiz. Aile Toplumsal Dayanak Programı ile Türkiye’nin her yerine, milyonlarca haneye ulaşacağız. ‘Güçlü birey, güçlü bayan, güçlü aile, güçlü Türkiye’ anlayışıyla aile odaklı eğitim ve danışmanlık hizmetlerini sürdüreceğiz. Aile ve iş hayatının ahengini güçlendireceğiz. Kaliteli ve kolay erişilebilir kreş ve okul öncesi bakım ve eğitim imkanlarını yaygınlaştıracağız. Bayanların iş hayatına iştirakini artırabilmek için esnek ve uzaktan çalışma uygulamalarını hayata geçiren öncü kamu kurumu olmayı hedefliyoruz. Hanelerin makul bir gelir seviyesini garanti altına alan Gelir Tamamlayıcı Aile Dayanak Sistemi’ni hayata geçireceğiz. Aile bazlı vatandaşlık maaşı uygulamasını başlatacağız. Aile Muhafaza Kalkanı Programı’yla konut hanımlarının emekliliğine dayanak sağlayacağız. Bayanlara, çocuklara, engellilere ve yaşlılara yönelik ihtisaslaşmış barınma ve bakım hizmetlerini geliştirecek ve yaygınlaştıracağız. Barınma, bakım ve rehabilitasyon kuruluşlarının nitelik ve niceliğini artıracağız” açıklamasında bulundu.
Bakan Göktaş, basın kuruluşlarının Ankara temsilcilerine istinaden herkesin tıpkı çatı altında bulunan bir aile olduğu vurgusu yaparak, programa katılan tüm gazetecilere teşekkür ederek şunları söyledi:
“Sizi eksiklerimizi bize gösteren paydaşlarımız olarak görüyorum. Hepimiz tıpkı ailenin kesimiyiz. Tıpkı ‘aile’ için çalışıyoruz. 85 milyonluk ailemiz için, ‘büyük Türkiye ailesi’ için emek veriyoruz. Her birinize birebir büyük maksada hizmet eden birbirinden bedelli paydaşlar olarak değer ve paha verdiğimi ve hürmet duyduğumu bilmenizi istiyorum. Hepinizi sevgiyle selamlıyor, bizimle bir ortada olduğunuz için tekrar teşekkür ediyorum.”
Yaptığı konuşmanın akabinde basın kuruluşlarının temsilcilerinin sorularını yanıtlayan Göktaş, dijital mecralardaki çocuk istismarı ve şiddet olayları ile ilgili nasıl tedbirler alınacağı sorusu üzerine dijital mecralardaki istismar ve şiddete yönelik çalışmaların olduğunu söyledi. Bakan Göktaş, “Öncelikle davranışsal bağımlılığın önlenmesi çerçevesinde farkındalık oluşturma ve bilinçlendirme, bu doğrultuda gereçler oluşturma, eğitimler düzenleme, bağımlılık karşısında çocuk, birey ve aile bağlarını güçlendirici faaliyetler yürütüyoruz halihazırda. Bunun haricinde dijital mecradaki şiddet olayları ve dijital bağımlılık biliyorsunuz günümüzde aslında merkezi bir husus. Hangimizin çocuğu ya da torununun elinde tablet ve telefon yok ki ya da istemiyor ki öbür çocukları görürken. Fakat şiddet olaylarını ve dijital mecralarda çıkan çocuk istismarı bahislerinde bizler her türlü çabayı veriyoruz. Çocukların dijital risklerden korunması çerçevesinde özel kreş ve gündüz bakımevi çalışanları ile bu kuruluşlardan hizmet alan ailelere eğitim verilmesi, internetin şuurlu ve inançlı aktif kullanımı konusunda farkındalık oluşturma gayesiyle Bakanlığımıza bağlı özel kreş ve gündüz bakımevinden hizmet alan ebeveynlere, kreş ve bakımevi çalışanlarına farkındalık eğitimi verilmektedir. Ve ayrıyeten 2023 yılı Haziran ayı prestijiyle yaklaşık 20 bin veli, 14 binden fazla işçiye de Dijital Risklerden Korunma Eğitimi verilmiştir” dedi.
Aile ve Gençlik Bankası’nın kuruluş tarihine ait soruyu yanıtlayan Göktaş, şu tabirleri kullandı:
“Milyonlarca çift bu haberi bekliyor. Bilhassa genç çiftlerimiz bize her gün sorular soruyorlar. 2023 yılında hazırlanan AK Parti seçim beyannamesinde aileyi güçlendirmeye yönelik yenilikçi sistemler geliştirileceği, bu çerçevede uygulanacak Aile Müdafaa Kalkanı Programı ile toplumsal siyasetlerde yeni ve vizyoner uygulamaların hayata geçirileceği söz edilmiştir. Biz bunu Aile Muhafaza Kalkanı ve Aile ve Gençlik Bankası olarak söylüyoruz fakat Aile Muhafaza Kalkanı Programı çerçevesinde temelde konut hanımlarına emeklilik prim dayanağı ve yıpranma hissesi hakkı var. Her aileden istihdama en az 1 kişinin iştirakinin sağlanması, yeni evliliklerin teşvik edilmesi, yeni toplumsal hizmet modelleri geliştirilmesi çerçevesinde faaliyet ve projelerin desteklenmesi öngörülmüştür. Biz Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı olarak kendi hissemize düşen boyutunu enine uzunluğuna çalışıyoruz. İnşallah bu projeyi sonuçlandırarak hayata geçirmeyi ve gençlerimize verdiğimiz bu umut dolu projeyi hayata geçirmek istiyoruz” dedi.
“KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN ÖNLENMESİ İÇİN ‘SIFIR TOLERANS’ PRENSİBİYLE ÇOK TARAFLI VE BÜTÜNCÜL BİR YAKLAŞIM BENİMSİYORUZ”
Kadına yönelik şiddete yönelik açıklamalarda bulunan Bakan Göktaş, bu bahiste çok hassas olduklarını ve sıfır tolerans kanısıyla hareket edildiğini belirterek, ”Sıfır tolerans’ prensibiyle çok istikametli ve bütüncül bir yaklaşım benimsiyoruz. Öncelikle bunu söyleyeyim ve altını da çizeyim. Temel kanunlarda eşitlik prensibi ve olumlu ayrımcılığı anayasal teminat altına aldık. Şiddet mağdurlarının korunması ve şiddetin önlenmesi için 6284 Sayılı Kanun ve ikinci mevzuat ile güçlü bir yasal altyapı oluşturduk. Hukukumuzu güçlendirmeye ve uygulamadaki muvaffakiyetini artırmaya yönelik çalışmalarımızı yapmaya devam ediyoruz. Bayan cinayetlerinde ve bayana yönelik şiddet aksiyonlarında cezaların artırılmasına yönelik önlemler almaya devam ediyoruz. Hem hukuksal platformlarda hem de uygulamada ağır ve hassas bir halde çalışıyoruz. Farkındalık artırma çalışmaları çerçevesinde eğitimler ve seminerler düzenleyerek kamu çalışanı, muhtarlar ve öbür bölümlere eğitimler veriyoruz. Ulusal ve vilayet seviyesinde bayana yönelik şiddetle gayret aksiyon planları hazırlıyor ve uyguluyoruz. Hangi vilayette olay çoğalması varsa ya da hangi vilayette şiddetle ilgili özel bir durum oluşacaksa onu mercek altına alıp özel bir çalışma uygulamayı hedefliyoruz. Mağdur bir bayansa onun yanındayız. Mağdur bir çocuksa onun yanındayız. Mağdur bir erkekse onun da yanındayız. Sorun öncelikle şiddet gören kişiyi olağan ki de anında muhafaza altına almak, anında teminat altına almak. Mağdur kimse onun yanındayız. Bunun altını çizmek istiyorum” açıklamalarında bulundu.
“SÜRESİZ NAFAKA ÜZERE BİR DURUM ADİL BİR DURUM DEĞİL”
Bakanlık olarak mağdur olan her bir bireyin yanında olduklarını, süresiz nafakanın adil bir durum olmadığını ve bu bahis ile ilgili çalışmaların yapıldığını belirten Göktaş, “Ailenin güçlendirilmesi bizim öncelikli alanlarımızdan bir tanesi. Lakin bu tartışmanın 6284 sayılı Kanun’dan başka bir formda ele alınması gerektiğine inanıyorum. Aileyi güçlendirmek kural evet. Bunun için farklı mecralarda çalışıyoruz ve bunları toplumla paylaşıyoruz. Lakin öteki yandan bu türlü bir tartışma kelam konusu olamaz. 6284 bizim kıymetli bir kanunumuz. Öbür yandan karardan kaynaklı kimi mağduriyetler doğuyorsa bunları ele almak lazım. Ben süresiz nafaka konusunu da önemsiyorum. Kimi beşerler 1990’lı yıllarda evlenmiş. Süresiz nafaka ödemek üzere uygulama kabul edilebilir olamaz. Hasebiyle bunu da ele almak ve buna da dikkat etmek lazım. Şayet bir mağduriyet oluşuyorsa üstesinden gelmek lazım. Öbür bakanlıklarımızla da bu hususun üzerinde çalışmayı hedefliyoruz. Mağdur olan erkeklerimiz varsa onun da yanındayız. Bunları da dinlememiz lazım. Sonuçta biz Aile Bakanlığıyız. Bayana, erkeğe, gencine, yaşlısına, engellisine her kitleye hitap eden bir bakanlığız. Burada bir mağduriyet kelam mevzusuysa onu da dinlememiz lazım. O yüzden o boyutunu asla es geçmememiz gerekiyor. Süresiz nafaka üzere bir durum adil bir durum değil. Bu durumun nitekim değerli bir biçimde ele alınması lazım. Süresiz bir nafaka sizin için adil mi? Açıkça sormak istiyorum. Alışılmış ki sıkıntı uygulamadan kaynaklandı. O yüzden Adalet Bakanımız ile görüştüğümüzde bu nafaka konusunu, 6284 konusunu ve bizim bakanlığımızı ilgilendiren boyutlarını ele aldık. Bunun Adalet Akademisinde ders olarak verilmesini düşünüyorum. Bunun değerli olduğunu düşünüyorum. Yargıçlar ve savcılar bu mevzuyu özel ders olarak Adalet Akademisinde ele alabilirler. Kanun değişmeyecek” dedi.