Nöbetçi Eczaneler
Uzmanlar ise bayram tatili öncesi ‘yol hipnozu’na karşı uyararak, şoförlerin 2-2,5 saatte bir 10-15 dakikalık molalar vermelerini öneriyor.
23 Haziran’da başlayacak olan Kurban Bayramı, yarım gün tatil olan arife günü ve alınabilecek müsaadelerle birlikte vatandaşlara 9 günlük bir tatil imkanı sunuyor. Birçok insan da aylar öncesinden tatil planlarını yaparak daha şimdiden yol hazırlıklarına başladı. Altur Akademi Müdürü Ahmet Taştekne ise uzun yolda şoförleri bekleyen ‘yol hipnozu’ isimli büyük tehlike konusunda ihtarlarda bulundu.
“SÜRÜCÜ BİR ÇEŞİT TRANSA GİRİYOR”
‘Yol hipnozu’ kavramının birinci kez 1921 yılında bir akademik makalede kullanıldığını kaydeden Taştekne, “Sürücü yol hipnozuna kapıldığında tek bir noktaya odaklanarak bir çeşit transa giriyor. Gözleri açık ve yola bakıyor bir imajda olsa da zihni kapalı bir durumda oluyor. Araç kullanımına otomatikleşmiş hareketler nedeniyle devam etse de yol farkındalığı yok denecek kadar azalıyor. Bu durum da önemli trafik kazalarına davetiye çıkarıyor. Sağ tarafta oturan yolcunun daima sürücüyü takip etmesi ve uyumaması, ileride bir tehlike olduğunu fark ettiyse sürücüyü huzursuz etmeden uyarması gerekiyor. Zira şoför yol hipnozuna girdiyse ona gösterilen ani reaksiyon, sert bir direksiyon atılımına ve aracın savrulup yoldan çıkmasına sebep olabilir” dedi.
SEBEBİ YORGUNLUK VE ZİHNİN DOLU OLMASI
Daha çok gece seyahatlerinde ve uzun yolda görülen yol hipnozunun en kıymetli sebebinin yorgunluk ve zihnin meşgul olması olduğunu açıklayan Taştekne, “Bu durum ‘otoyol hipnozu’ olarak da isimlendiriliyor fakat yalnızca uzun yolda görüldüğünü söylemek yanlış olur. Kent içi trafikte de zihnimiz meşgul olduğunda, kelam gelimi bir telefon görüşmesi yahut radyodaki müzik nedeniyle yol hipnozuna maruz kalabiliriz” diye konuştu.
Taştekne, yol hipnozuna maruz kalan bir şoförde görülebilecek belirtileri şöyle sıraladı:
“Yol hipnozundaki şoför genelde son 15 dakikayı hatırlamaz. Radyoda hangi modülün çaldığını, son yol ayrımının nereye yanlışsız olduğunu, trafik ışık yahut tabelasını hatırına getiremez. Bilhassa duran araçlara büyük bir süratle gelip çarpan araçların karıştığı trafik kazalarının en değerli sebebi yol hipnozudur. Şoförler, şayet bir noktaya odaklanıp geçtikleri tabelayı, kavşağı, köprüyü hatırlamadıklarını fark ederlerse o an yol hipnozuna girmişlerdir ve bunu kendileri de fark edebilir.”
YOL HİPNOZUNDAN NASIL KORUNULUR?
Taştekne, yol hipnozunun önüne geçebilmek için yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:
“Sürücü, şayet başı meşgul ise mümkün olduğunca yola çıkmamalı. Seyahatten evvelki gece güzelce dinlenmeli ve yeterli uyumalı. Yol esnasında vakit zaman camlar açılarak araç içindeki havanın temizlenmesi sağlanmalı. Sakız çiğneme yahut yolda bir yere sabitlenme yerine güzergah etrafındaki kimi noktalara kısa kısa bakma üzere aktiviteler dalgınlığın önüne geçebilir. En kıymetlisi de 2-2,5 saatte bir 10-15 dakikalık molalar verilerek dinlenilmeli. Bu sırada kısa yürüyüşler yahut çay-kahve üzere kafeinli içecekler tüketilmesi, odaklanmayı artıracak, kan sirkülasyonunu sağlayacaktır. Güç veren içeceklere güvenip dinlenmeden yola çıkan bir şoför daha dikkatsiz araç kullanarak büyük kazalara sebep olabilir.”
“EĞİTİMLERDE YOL HİPNOZUNA SIK SIK EĞİLİYORUZ”
Altur Akademi bünyesine verilen eğitimlerde yol hipnozuna sık sık eğildiklerinin altını çizen Taştekne, “Biz Altur olarak 13 bin sürücümüzü bu mevzularda daima bilinçlendiriyoruz. Bilhassa organize sanayi bölgeleri üzere kent dışı noktalara çalışan sürücülerimiz üzerinde hassasiyetle duruyoruz. Onlara direksiyon başına geçmeden evvel olumsuz fikirlerden uzaklaşmaları ve bütün dikkatlerini yola vermeleri konusunda sık sık hatırlatmalar yapıyoruz” diyerek kelamlarını tamamladı.