Nöbetçi Eczaneler
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Saha yeterli, ilgi de çok yüksek, her geçen gün daha da artıyor. Bize olan takviye de artıyor. Bu anketlere de yansıyor.” dedi.
AK Parti Antalya milletvekili adayı Çavuşoğlu, AA muhabirine, Antalya’da yürüttüğü seçim çalışmalarını kıymetlendirdi.
Çavuşoğlu, çok ağır bir seçim programı geçirdiklerini söyledi. Diplomasi çalışmalarını da seçim programlarına giderken kullandığı minibüsün içerisinde yaptığını belirten Çavuşoğlu, bir taraftan Sudan’dan tahliyeleri koordine ettiğini, Moskova’da 4’lü toplantıya katıldığını, bir taraftan da Antalya’nın bütün ilçelerinde vatandaşlarla buluştuğunu lisana getirdi.
Çavuşoğlu, alanda halkın büyük ilgisiyle karşılaştıklarını tabir ederek, “Çiftçiden esnafa, öğrenciden emekliye herkesle görüşmelerimiz oldu. Bu görüşmeler samimi ortamda gerçekleşti. Doğruyu da yanlışı da konuştuk. Evet kira fiyatları yüksek, elektrik yatırımlarında biraz geride kalmışız. Buna emsal vatandaşlarımızın sıkıntılarını da dinledik. Tahlil bulmaya da çalıştık. Birçok hususa da tahlil bulduk.” dedi.
“İLGİ DE ÇOK YÜKSEK”
Sahada olmanın yararını gördüklerini vurgulayan Çavuşoğlu, “Bundan sonra daha fazla alanda olmamız gerekiyor. Seçim vaktinde oy istemek kıymetli lakin biz her vakit Antalya’ya geliyoruz ve hemşerilerimizle buluşuyoruz. Saha yeterli, ilgi de çok yüksek, her geçen gün daha da artıyor. Bize olan dayanak de artıyor. Bu anketlere de yansıyor.” diye konuştu.
Çavuşoğlu, hem salon hem de saha siyasetini yürütmenin kendisi için sıkıntı olmadığını lisana getirerek, “Diplomasinin lisanını biliyoruz. Diplomasinin lisanının tonunun vakti geldiğinde yükselmesi gerektiğini de biliyoruz fakat nezaketini de biliyoruz. Müzakere yapmasını da biliyoruz. 21 yıldır parlamenter diplomasi başta olmak üzere diplomasinin içindeyiz. Çok şey öğrendik. Ancak bunları yaparken biz geldiğimiz yeri hiç unutmadık. Geldiğimiz yer derken ‘Antalya, Alanya.’ demiyorum. Bir Yörük çocuğu olarak Söbüçimen Yaylası’nda toprak meskende doğdum ben. Develerle, atlarla oralara göçtüğümüz yılları çok güzel hatırlıyorum. Bunları unutmak mümkün değil.” sözlerini kullandı.
“KAÇ LİSAN BİLDİĞİMİZ DEĞERLİ DEĞİL, KIYMETLİ OLAN HALKIN LİSANINI BİLMEK”
Çocukluğunda konuştukları lisanın Orta Asya Türkçesi olduğunu aktaran Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“O Türkçeyi unutmadık. Vatandaşlarımızla bir ortaya gelince aksan kaymaya başlıyor. Alanda biraz çalışınca resmi görüşmelerde bile aksanın kaydığını görüyoruz. Öztürkçe sözleri daha fazla kullanıyoruz. Biz geldiğimiz yeri de hangi kültürden geldiğimizi de unutmadık. Ne kadar babamın çiftliğinde çalışanlarımızla kazma, kürek, traktörlerle çalıştıysak onları da unutmadık. Unutmamız mümkün değil. O nedenle ahenk sağlamakta hiç zorluk çekmiyoruz.
Diplomasiye gittiğimiz vakit büyük toplantılarda, tüm ülkemizin çıkarlarını, dünya sorunlarını konuşurken halkın ortasına girdiğimiz vakit da halkın lisanını konuşabiliyoruz. Bana ‘kaç lisan biliyorsun?’ diye soruyorlar. “Kaç lisan bildiğimiz değerli değil, kıymetli olan halkın lisanını bilmek. Sizin konuştuğunuzu halk anlıyor mu? Halkın konuştuğunu siz duyabiliyor, anlayabiliyor musunuz? Çok şükür bizim bu noktada bir ıstırabımız yok.”