Nöbetçi Eczaneler
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Memur-Sen Ankara Vilayet Divan Toplantısı’na katıldı. Oktay konuşmasına Memur-Sen Kurucu Genel Lideri merhum Mehmet Akif İnan’ı anarak ve iştirakçilere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını ileterek başladı.
“MEMUR-SEN TÜRKIYE’NIN EN BÜYÜK SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLENMELERİNDEN BİRİSİ”
Memur-Sen’in kamu görevlilerine yönelik faaliyetleri ve tahlil odaklı yaklaşımı ile Türkiye’de sendikacılık tarihine geçmiş bir hareket olduğuna vurgu yapan Oktay, “1 milyonu aşan üye sayısı ve bağlı 11 sendikasıyla Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütlenmelerinden birisidir. Memur-Sen’in gücü yalnızca üye sayısıyla sonlu değil. Yalnızca ne kadar geniş bir coğrafyada faaliyet gösterdiğiyle de sonlu değildir. Memur-Sen çalışma hayatının problemleriyle ilgilendiği kadar, kamuda emek çabasını verdiği kadar demokrasimize, ulusal iradeye de dört elle sarılan, sahip çıkan bir örgütlenmedir” dedi.
“HER TÜRLÜ VESAYETE EN GÜÇLÜ YANITI KAMU BOYUTUNDA MEMUR-SEN VERMİŞTİR”
Memur-Sen’in her periyotta demokrasi ve ulusal iradeden yana tutum koyduğuna değinen Oktay, bu durumun şahsen şahidi olduğunu söz ederek kelamlarına şöyle devam etti:
“28 Şubat’ta dik duran sizlerdiniz. Seyahat provokasyonunda, 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünde eğilmeyen tekrar sizlerdiniz. Yapay sendika değiştirme aksiyonlarıyla yürütülen karalama kampanyalarına, fitneye ve her türlü vesayete tekrar en güçlü karşılığı kamu boyutunda Memur-Sen vermiştir. 21 yılda hak ve özgürlükler noktasında nereden nereye geldiğimizin en yakın şahidi de yeniden sizlersiniz. Kamu sendikacılığının uzun yıllar önemsenmeyen bir alan olarak kaldığını sizler bizlerden daha yeterli biliyorsunuz.”
“KAMUDA KILIK KIYAFET YASAKLARINI BİZ KALDIRDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde kamuda sendikacılığın güçlenmesi için kıymetli ıslahatlara imza atıldığını bildiren Oktay, “Attığımız adımlarda her vakit sizlerden gelen taleplere kulak verdik; her bir düzenlemeyi de yeniden sizlerle istişare içinde hazırladık. 28 Şubat’ın o karanlık günlerinde kamu çalışanının üzerinde Demokles’in kılıcı üzere sallanan kamuda kılık kıyafet yasaklarını biz kaldırdık. Tıpkı biçimde, inancından dolayı ötekileştirilen, türlü mağduriyetler yaşayan kamu işçimizin imdadına da biz koştuk ve inanç özgürlüğü ve haklarıyla ilgili sağlam teminatlar getirdik.” tabirlerini kullandı.
“GEÇİCİ İŞÇİ STATÜSÜNÜ SÖZLEŞMELİYE DÖNÜŞTÜRDÜK”
Toplu mukavele hakkının anayasal garantiye kavuşturulduğunu kaydeden Oktay, yapılan çalışmaları “Disiplin heyetlerinde sendika temsilcilerine yer vermenin yanında disiplin cezalarına yargı yolunu açtık. Süreksiz işçi statüsünü sözleşmeliye dönüştürdük ve sendikaya üye olabilme hakkı tanıdık” kelamlarıyla kıymetlendirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde 3 bin 500 engelli öğretmen atamasının gerçekleştirildiğini hatırlatan Oktay, “Ayrıca başvura yapan 4 bin 300 engelli öğretmenimizden kalan 800’ünün de en kısa müddette atanacağının muştusunu bugün Cumhurbaşkanımız verdi” diye konuştu.
2011 ve 2013 yıllarında yaklaşık 300 bin kontratlı işçinin takıma geçtiğini anımsatan Oktay, bu yıl da yapılan düzenlemeyle 500 bine yakın kontratlı çalışanın takıma geçtiğini, bundan sonra istihdam edilecek kontratlı işçiye de 3 yılın sonunda takıma geçme hakkı tanındığını böylelikle kontratlı çalışanın takım meselesinin kalıcı olarak çözüldüğünü kaydetti.
“CUMHURİYET TARİHİMİZİN EN KIYMETLİ MAAŞ ARTIŞLARINI GERÇEKLEŞTİRDİK”
Statü ve özlük haklarında ihtilal niteliğinde ıslahat yapıldığını kamu işçisinin refahının artırıldığını bildiren Oktay, “Memurumuzu, kamu çalışanımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz dedik, Cumhuriyet tarihimizin en değerli maaş artışlarını gerçekleştirdik. 2023 yılı başında kamu çalışanlarımıza ek yüzde 13,5 oranında refah hissesi vererek çalışanlarımıza yüzde 30 oranında artırım yaptık. Maaş promosyonlarının direkt işçiye ödenmesini temin ettik, bu sayede kamu görevlilerimize önemli oranda ek gelir sağladık” dedi.
“EK GÖSTERGE TAAHHÜDÜMÜZÜ YERİNE GETİRDİK”
Ek gösterge düzenlemesine değinen Oktay, “Kamu çalışanlarımızın ek gösterge artışlarıyla ilgili bizden talepleri, bizim de onlara taahhüdümüz vardı. Kamu çalışanlarımızın bu talebine kayıtsız kalmadık ve taahhüdümüzü yerine getirdik. Öğretmenlerimizin, sıhhat çalışanlarımızın, polis memurlarının, din vazifelilerinin, müdür ve müdür yardımcılarının, avukatlar ile uzman erbaş ve uzman jandarmaların ek göstergelerini 3.600’e çıkardık. Bu sayede kamu çalışanlarımızın emekli aylık ve ikramiyelerinde kayda paha artışlar gerçekleştirdik” açıklamasını yaptı.
Oktay kelamlarına şöyle devam etti:
“Öğretmenlerimiz için uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik imtihanını gerçekleştirdik, imtihan sonucunda başarılı olan öğretmenlerin uzman ve başöğretmen takımlarına ataması gerçekleştirildi ve maaşlarında ek artışlar sağlandı. Memur-Sen’le iş birliği ve dayanışma halinde kamu görevlilerimizin durumlarını düzgünleştirmeye devam edeceğiz.”
“14 MAYIS SEÇİMLERİ KAMU GÖREVLISINE PARMAK SALLAYAN CHP ZIHNIYETİYLE EMEĞI BAŞ TACI EDENLER ORTASINDA BİR SEÇİMDİR”
14 Mayıs’ın bu kazanımların artarak sürmesi noktasında tarihi bir dönemeç olduğuna dikkat çeken Oktay, şunları söyledi:
“14 Mayıs seçimleri, Türkiye ileri mi gidecek yoksa hem kamunun hem siyasetin düğümlendiği yıllara mı dönecek, bunun belirleneceği tarihtir. Kendinden olmayanı dışlayan, kamu görevlisine parmak sallayan CHP zihniyetiyle emeği baş tacı edenler ortasında bir seçimdir. Kimsenin ekmeğiyle oynamayacağız diye kelam verip belediyelerde işçi kıyımı yapan bunlar değil mi? Belediye takımlarını bölücü terör örgütünün uzantıları başta olmak üzere yandaşlarına peşkeş çeken bu yedi başlı koalisyon değil mi? Kendileriyle birebir ideolojik çizgidekiler dışında hiçbir sendikanın, hiçbir STK’nın faaliyet yürütmesine müsaade etmeyen de bunlar. Bu garabet zihniyetin belediyelerde ortaya koyduğu yaklaşım aslında ülkeyi geriye götürecek idare anlayışlarının bir örneği.”
“BÜROKRASİYİ 7’YE KATLAMAKTAN, VESAYETI 7’YE KATLAMAKTAN DİĞER BİR PROJELERİ VAR MI BUNLARIN?”
Millet İttifakı’na sert sözlerle yüklenen Oktay, “Yedi başlı koalisyon Türkiye’ye ne vaat ediyor? Bürokrasiyi 7’ye katlamaktan, vesayeti 7’ye katlamaktan diğer bir projeleri var mı bunların? Sistemi değiştireceğiz diye, değişim ismi altında belirsizlik vaat ediyorlar. Yeni Nizam getireceğiz dedikleri şey aslında “eski kaos” sisteminden öteki bir şey değil” diye konuştu.
“36 bakanla 36 proje bile yapamadılar”
“Şimdilerde Türkiye’ye Yedi Başlı Koalisyon teklif eden bu zihniyet, 90’lı yıllarda 36 bakanla ülkeyi yönetmeye çalışıyordu. 36 Bakanla 36 proje bile yapamadılar” diyen Oktay, “Şimdi de yedi düğümlü kaos öneriyorlar; evet, yedi düğümlü kaos. Tahlilsiz ekonomik krizler, tahlilsiz siyasi krizler, tahlilsiz hengameler. Siz hiç, yedi başlı bir orkestra gördünüz mü? Göremezsiniz, zira orada ahenk değil kaos olur, çok seslilik değil kakofoni olur. Bu yedili maşa’nın önerdiği de budur işte” açıklamasında bulundu.
“Bu lisan 28 Şubat’ın, Yassıada zihniyetinin dilidir”
Muhalefetin 3K teklifinde olduğunu kaydeden Oktay, “3K öneriyorlar. Kaos, kriz, kakofoni. Başlarında da 2K var, Kemal Kılıçdaroğlu. Yani, katmerli kaos. Ne yapıyor Sayın Kılıçdaroğlu? Konutundan çektiği görüntülerle memurları, bürokratları tehdit ediyor. Ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanına, yasal iktidarına uyan memurlara parmak sallıyor, onları tehdit ediyor, vazifeye gelmesi halinde hesap soracağını söylüyor. Bu lisan, zehirli bir lisandır. Bu lisan kirli bir lisandır. Bu lisan, ne demokrasi ne de devlet adabına sığar. Bu lisan anarşinin lisanıdır. Bu ötekileştirici lisan, 28 Şubat’ın, Yassıada zihniyetinin lisanıdır. Bu lisanın Türkiye’ye, devletimize, demokrasimize, bürokrasimize hükümran olmasına göz yumulamaz” sözlerini kullandı.
Ayrım yapmadan ötekileştirmeden herkesin huzur ve refahı için çalışmalarını sürdüreceklerini bildiren Oktay, “Bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da özlük hakları ve çalışma kurallarında iyileştirmeler yapmaya devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılını daima birlikte inşa edeceğiz. Türkiye yüzyılı birebir vakitte işçinin, alın teri dökenlerin, çalışanların yüzyılı olacaktır. Tüm çalışanlarımız büyüyen Türkiye’nin artan refahından hak ettiği hissesi alacak. Kamuda liyakati temel alan yaklaşımımızı güçlendirerek sürdüreceğiz” dedi.
Liyakati şeffaf bir halde ortaya koyan ve daha tesirli uygulanmasını sağlayıcı sistemleri güçlendireceklerini belirten Oktay, kamuda mülakatın kaldırılacağını da hatırlattı.
“Memurlarımızı şad edecek çalışmaları yapacak tek güç de tekrar AK Parti’dir, Cumhur İttifakıdır”
Bölgesel geçim endekslerini dikkate alınarak kamu çalışanlarının sosyo-ekonomik şartlarının güzelleştirilmesine yönelik çalışmalar yapacaklarını tabir eden Fuat Oktay, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Cumhuriyetimizin 100. yılında tüm işçilerimizin satın alma güçlerinin korunmasına yönelik adımlar atmaya devam edeceğiz. Kamu görevlilerimiz için toplu mukavele hakkını 2010 yılında anayasal garantiye kavuşturmuş, 2012 yılında ise yasal düzenlemeleri gerçekleştirmiştik. O günden bugüne konfederasyon ve sendikalarımızla toplam 6 toplu kontrat devri geçirerek kamu çalışanlarımızın mali ve toplumsal haklarında yüzlerce uygunlaştırma yaptık. İnşallah Ağustos ayında da 7. Devir Toplu Mukaveleyi imzalayarak bu iyileştirmeleri daha da artıracağız.
Sorunların, eksikliklerin şuurundayız; bunların da bertaraf edilmesi için tekrar birlikte çalışacağız. Biraz evvel tabir ettiğim onlarca kazanımın ardında nasıl ki AK Parti iktidarlarının imzası varsa, bu meseleleri çözecek, bu talepleri karşılayacak, memurlarımızı şad edecek çalışmaları yapacak tek güç de yeniden AK Parti’dir; tekrar Cumhur İttifakıdır.”
“Sandık güvenliği çok önemli”
Sandık güvenliğinin değerine vurgu yapan Oktay, “Bu seçimde sandık güvenliği çok değerli. Sandık güvenliğini sağlayacak olanlar siz kamu görevlilerisiniz. Biz devlet olarak seçimlerde sandıkların güvenliğini memurlarımıza emanet ediyoruz. Sizlerden beklentimiz milletin hakkını çiğnetmemek için bugüne kadar olduğu üzere tekrar ulusal iradeye sahip çıkmanızdır” kelamlarıyla konuşmasını tamamladı.
Memur-Sen Genel Lideri Ali Yalçın, bağlı sendika temsilcileri ve üyelerin iştirakiyle büyük bir coşkuyla gerçekleştirilen program fotoğraf çekimiyle sona erdi.