Nöbetçi Eczaneler
Türkiye 14 Mayıs’ta sandığa giderek seçimini yaptı. Cumhur İttifakı Meclis’te çoğunluğu alırken Cumhurbaşkanlığı seçimleri ise ikinci tipe kaldı. Seçimlerde zelzele bölgesinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve Cumhur İttifakı’na ise büyük bir teveccüh vardı. Birtakım bölümler ise bu takviye sonrası öfkelerine hakim olamayarak bölgedeki insanlara yaptıkları yardımlar üzerinden hakaretler ettiler. Haber7 muhabiri Yavuz Selvi’de sarsıntı bölgesinde yaşayan vatandaşlar ile görüşerek bu mevzuda onların niyetlerini dinledi.
“KIZGIN DEĞİLİZ ANCAK UTANIYORUZ”
Malatya’dan Gazeteci Erol Tunç şunları söyledi:
Biz kızgın değiliz ancak utanıyoruz. 50 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği dünyanın en büyük felaketlerinden birini yaşadık. O felaketi yaşayan biri olarak şunu söylemek istiyorum; o gün kendi bölgemizde hiçbir görüş, din, lisan, ırk ayrımı yapmadan olabildiğince herkes birbirinin yarasını sarmaya çalıştı. Biz, bize yardım gönderen insanların suyunu içtik, ekmeğini yedik, kıyafetlerini yedik ve bununla gurur duyduk. Ve mutlaka hiç birimizin aklında bunu bize kim gönderdi? Hangi bölgeden geldi? Hangi siyasi figürden geldi, üzere sorular aklımızın idrak edebileceği bir durum yoktu.
“SANDIKLARA FARKLI BİÇİMDE YANSIYACAKTIR”
Adıyaman’dan Gazeteci Halil Metin Harıkçı şunları söyledi:
Bunları toplumsal medyada görmek bir depremzede olarak bizleri çok üzdü. Ben o insanların gerçek manada Müslümanlık ile alakaları olduğunu düşünmüyorum. Zira yardım, Allah isteği için yapılan şeylerdir. Bu yardımların kime gideceğini bilmiyorsun. Siz yardımları siyasi manada yapıyorsanız, bu yanlıştır. Bugün bana yarın sana. Ben o yüzden toplumsal medya üzerinden hangi önderler olursa olsun, bu hakaretleri motamot iade ediyorum. Ben Türk halkının bu çeşit insanlara prestij etmesini istemiyorum. Bu yarın sandıklara da farklı bir biçimde yansıyacaktır.
“DEVLETİM BANA YETER”
Malatya’dan Gazeteci İskender Yılmaz şunları söyledi:
Çok büyük bir felaket atlattık. Her iki sarsıntısı de Malatya’da yaşadım ve buradan da bir yere ayrılmadım. Daima, devletim bana kâfi, diyordum. Gerçekten devletimizin bize yetermiş. Birinci günden beri yanımızda olan devlet var. Belediyeleri, STK’ları, AFAD’ı, Kızılay’ı, askeri, polisi, itfaiyecisi ile yani her şeyiyle var. Devletimiz buradaydı. O günden bugüne devlet geldi ve bize, “başka bir gereksiniminiz var mı?” diye sordu. Ancak öbürleri ruhu alınmış varlıklar. Bizim kentimiz, konutumuz yıkıldı. Lakin sarsıntı onların beyinlerini ve ruhlarını yıkmış. Birer koli erzak göndermişler, bunu başımıza kakıyorlar. Onlara yazıklar olsun. Devlet birinci günden beri buradaydı. Natürel ki de bu halk, devletine sahip çıkacak. Burada yapılan her şeyi buradaki beşerler gördü.
“KENDİLERİNİ KINIYORUZ”
Malatya’dan depremzede vatandaş Yunus Bayındır şunları söyledi:
6 Şubat sarsıntısını biz de gördük. Sarsıntıdan sonra da Malatya’daydık. Hiçbir vakit Malatya dışına çıkmadık. Beşerler bize yardım göndermiş olabilirler. Beşerler bu yardımları bir maksat için yaptılar ise yazıklar olsun. Bu sarsıntı felaketi yalnızca Malatya’da olan bir şey değil. Tahminen yarın İstanbul’da, Ankara’da, Antalya’da olacaktı. Ya da bu yorumu yapan insanların bölgesinde olacaktı. O vakit biz de onlara, “siz AK Partilisiniz, MHP’lisiniz, CHP’lisiniz” diyerek yardım yapmamamız mı lazım. Yapılan şey çok yanlıştı, kınıyoruz. Sonuçta bu bir seçimdir. Hepimiz tıpkı bölgede, birebir gökyüzünün altında yaşıyoruz. Bu halde yapılan yorumlar bizi çok üzdü, kendilerini kınıyoruz.
“SİYASİ RANT ELDE ETMEK İSTEYENLERİ KINIYORUZ”
Kahramanmaraş Esnaf Odası Lideri Ahmet Kuybu şunları söyledi:
Biz diyecek bir söz bulamıyoruz. Bu Allah’tan gelen bir afet. Bu cins afetlerde herkes, Alah isteği için kendi imkanları doğrultusunda yardım yapıyor. Bizim dinimizin ve geleneğimizin de geleneği bu. Bu bir alçaklıktır. Kahramanmaraş olarak bu türlü bir afetten siyasi rant elde etmek isteyenleri kınıyoruz. Bu niyetle yarım gönderenler listelerini göndersinler, yardımlarını ziyadesiyle iade edelim. Bu alçaklığı hiçbir vakit kabul etmiyoruz. Şayet seçimde oy alamıyorsanız, evvel kendinizi sorgulamanız lazım. Kahramanmaraşlı vatanı için aç kalır, açıkta kalır. Eyvallah etmez. Demek ki 14 Mayıs’ta verilen ders az olmuş, Kahramanmaraşlının 28 Mayıs’ta ziyadesiyle bir ders vereceğine inanıyorum.
“BURAYA YAPILAN YARDIMLARI ENGELLEMEYE YÖNELİKTİR”
Şanlıurfa’dan kanaat lideri Faruk Akbaş şunları söyledi:
Biz gerek Cumhurbaşkanımızın gerekse devlet erkanının depremzedeler için nasıl bir kampanya başlattığının, şefkat elini uzattığını gözlerimizle gördük. Biz hiçbir vakit oyuna gelmedik, gelmeyeceğiz. O hakaretleri misliyle onlara iade ediyoruz. Onların yaptığı iş bozanlık ve yalnızca buradaki yardımları engellemeye ve provokasyona yöneliktir. Biz sarsıntı bölgesinde provokasyona gelmedik, gelmeyeceğiz. Biz kimin telaffuzlarının lafta kaldığının kiminde alanda sahiden iş yaptığını gözümüzle gördük. Biz gerçeğe ve icraata oy verdik. Biz ülkeyi kaosa götürecek 7-8 başlı bir yapıya oy vermedik, yarında vermeyeceğiz.