Nöbetçi Eczaneler
SON DAKİKA HABERİ: MHP Başkanı Devlet Bahçeli, Sivas’taki halk buluşması programında açıklamalarda bulundu. Bahçeli, “Milli iradenin ismi Cumhurbaşkanlığı sistemidir” açıklamasında bulundu.
Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle:
Türkiye’nin birçok hastanelerine sevk edilerek hayati tehlikeden arındırılmak için uğraş sarf edildi. Nasıl aşılanabilir diye düşünüldüğünde Türk devletinin gücü bu türlü büyük felaketleri aşma konusundaki deneyimlerle zelzele bölgesinde probleme hükmetti. Her bahisteki sorumlu insanlarımız milletimizle birlikte olarak büyük bir çaba içine girdiler. Bu türlü bir mevzuyu istismar etmek her vakit mümkündür. Geçmiş periyotlarda de yaşanmıştır. Yapılması gerekenlerden Türkiye deneyim kazandığı için dünyada örneği görüşmeyen uğraşla çalışmalar sürdürülmüştür. Şehitlerimiz toprağa verilmiştir. Enkaz kaldırılmıştır. Beslenme gereksinimi giderilmiştir. Aziz Sivaslılar milletçe buraya her türlü elinizi uzattınız. Kâfi ki milletimiz memnun huzurlu olsun diye. Her türlü felaketi de aşmak için gayret gösterdiniz. Bu türlü bir ortamda titiz ve dikkatli olmak durumundayız.
Böyle bir devri yaşarken Türkiye Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi en kısa müddette mevzuya yaklaşmayla bir arada Sayın Recep Tayyip Erdoğan idaresinde bürokrasideki yardımcılarıyla hususun üzerine gitti. 106 gün içinde örneği görülmeyen muvaffakiyet sağlanmış oldu. Muvaffakiyetleri yok farz etmek gerçek değildir. Fitne fesatla küçük göstermek gerçek değildir. Bu bahisler üzerinde hangi partiden olursa olunuz bu türlü kritik günlerde birbirimize dayanışma içinde olmak dururken bunlar neden olmuyor devlet nerede demenin manası yoktur.
Bütün hizmetler insanlarımıza kısa müddette ulaşırken, Türkiye olağanlaşma sürecine girmeye başlamıştır. Yeni bir Türkiye örneği görülmüştür. Bunun devamı lazımdır. Seller yangınlar Covid’ler birçoğu da yaşanmıştır. Bunlara karşın değerli kararlar alınarak bunlar üzerinden etap evre gidilmiş gelinmiştir. Bu türlü bir devirde Türkiye’de 1946’da çok partili demokrasiye geçilmiştir. 79 yılda 17 koalisyon hükümeti kurulmuş, kısa ömürlü olmuş. Türkiye’nin hiçbir problemler çözülemediği üzere iç ve dış güçlere karşı da milletçe durulması başarılamamıştır. Mevcut sistemi eleştirenlere sesleniyorum bu türlü bir devirde şu an 17 koalisyon hükümeti kurulmuş ömrü 1 yıl olmuş bu türlü yapıyla mı sıkıntıların altından kalkılabilecekti.
“CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNİN DEVAMINI SAĞLAMAK LAZIMDIR”
Cumhurbaşkanlığı sisteminin 2.dönemi yaşanırken kimi siyasi partiler bir ortaya geldiler. Sonuç itibariyle 6lı masa oluşturdular. Masa 1.5 yıl toplandı 1 tane cumhurbaşkanı adayı belirlemekte başarılı olamadı. Sonunda 1 isimde mutabakata vardıklarını söylediler ancak masa alttan üstten çatladı. Yeni yapay masalar oluşturmaya başladılar. Her akşam Yemek yediniz ne yediğinizi millete söylemediniz fakat palavrayla ortalığı karıştırıp pahalılıkları istismar ettiniz. 1 tane adayı bulamadınız. En sonunda o adayla yarışa giriyorsunuz. 7 partiden oluşan idarede istikrar yerine paydaşlar üreterek makamlar dağıtanlarla Türkiye’nin ekonomik külfetlerini aşmak mümkün gözükmüyor. Cumhurbaşkanlığı sisteminin devamını sağlamak lazımdır. Böyle periyotta kıymetli felaketlerin temelini teşkil eden sorunlar çözülürken, köy meskenleri villa yapısını kavuşturulurken ülkeyi 7’ye bölmenin manası var mıdır? Bunu gerçekleştirmeyi düşünmek Türkiye’yi geriye götürmek için iç ve dış ögelerin oyunu olarak görülmelidir. Bu oyun bozulmalıdır.
“İSTİKRAR DEVAM ETSİN, TÜRKİYE BÜYÜSÜN DEMEK LAZIM”
Kargaşaya kaosa sürüklemek vatanseverlik midir? Bu partiler üstü bir soruna dönüşmüştür. Yapılanları muvaffakiyetleri ortadan kaldırmak yanlışsız değildir. Onun için yarıda bırakmamak lazım. İstikrarı yarıda bırakmamak lazım. İstikrar devam etsin, Türkiye büyüsün demek lazım. 14 Mayıs seçimleri oldu değerli işaretler milletçe verildi. Hükümet sistemini aziz millet onayladı. Bu takviyeleri ortadan kaldırmak gerçek olabilir mi? Mademki Cumhurbaşkanlığı ittifakıyla dengeyi sağlayan 123 vekille çoğunluk varsa uyumlu güçlü bir iktidara gereksinim vardır demektir. O vakit yola devam demek lazım değil midir? Bir öbür başarılan bahis idareyle meclis ortasındaki ahengin kurulmuş olmasıdır. 14 Mayıs’tan sonraki 28 Mayıs seçimlerinde Meclisteki ahenge uygun siyasi dengeyi kurmak için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni kesinlikle devam ettirmek gerekmektedir. Böyle bir gidişte Türkiye’yi yeni yüzyılın eşiğine taşıyacak kutlu yürüyüşü yarıda bırakmamak için sandığa gitmek için kararlı olmaktır. Sandıkta çarşaf çarşaf liste yerine Türkiye’yi önder bir ülke mührünü vuracak sayın Erdoğan diyecek misiniz? O vakit Türkiye’ye devam diyorsunuz.
“NOKTADAN SONRAKİ KILIÇDAROĞLU KİM?”
Birbirlerine düşmüş Türkiye’yi küçük gösteren, moda oldu şunu yapacağım nokta, ne demek nokta. Noktanın ötesini niçin söyleyemiyorsun. Noktadan sonraki Kemal Kılıçdaroğlu kim. Ne yapacak noktadan sonra. Ünlemi var lakin noktalı ünlemi yok. Ünlem üstten bir çizgi 7 tane var bir de altta nokta var. 7 nokta içinde Mecliste bir sürü parti var lakin nokta yalnızca Kemal Kılıçdaroğlu. Kılıçdaroğlu milletin huzuruna çıkınca ne yapacağını anlat. Anlatamıyorsan kendini kurtarmak için noktanın altına gizlenme. Milletle alay etme. Noktalı siyaset olmaz. İdarede kararlı olmak lazımdır. Kararlı olmak için deneyimli başkana gereksinim vardır. Burada aldığım bilgiye nazaran son devir içinde Sivas sayın cumhurbaşkanımıza yüzde 70 oy vermişsiniz. Bu hoş bir işarettir. Mandacılığa hayır diyen Sivas’a yakışırdır. Bunu daha düzgün noktaya taşımak lazımdır. Yeni Yüzyıl’da 100 oy diyorum. Bu 70’i 100’e çıkarmak demektir. 28 Mayıs’ta bu zaferi 29’daki fethin eşiği olarak kabul edip yeni çağın eşiği olacak mısınız?