Fondaş Medyascope’tan ‘Madımak’ provokasyonu… Karamollaoğlu neden sustu?

• Haber7 – ÖZEL

Türkiye’nin birlik ve beraberliğini sarsmaya yönelik en fecî tezgahlar ortasında gösterilen Sivas Madımak olayları üzerinden bir kere daha Sünni-Alevi ayrımı için teşebbüslerde bulunulduğu belirtiliyor.

Yabancı ülke ve kuruluşlardan aldığı fonlarla yayın yaptığı ortaya çıkan Medyascope sitesi yeni bir operasyonel içerikle gündeme geldi. Medyascope’ta yayınlanan “Üzerinden 30 yıl geçti Sivas Katliamı’nın şahitleri anlatıyor” başlıklı belgesel şekildeki görüntü ile adeta Madımak provokasyonuna girişildi. 30 yıl evvelki olay üzerinden, o devir var olmayan AK Parti iktidarını gaye alan Medyascope, olay sırasında Sivas Belediye Başkanlığını yürüten 6’lı masa üyesi Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu’nu perdeledi. Karamollaoğlu’nun sessiz kalması ise habere enteresan bir halde işlendi…

KARANLIK EL DEVREDE

İslam düşmanlığı içeren ve Türkiye’de savcılık kararıyla yasaklanan Şeytan Ayetleri isimli kitabı yayınlayan Aziz Nesin’in Sivas’taki etkinliklerde yer almasının protesto edildiği 2 Temmuz 1993 günü yaşanan olayların acısı günümüze taşınmak isteniyor. 30 yıl evvel yaşanan hadise, Aziz Nesin’in bir Cuma günü Sivas’a getirilerek şenlik ismi altında sahne almasının sağlanmış ve öteki taraftan karşı bildirilerle halkın galeyana getirilerek Nesin’e karşı öfkelendirilmesiyle başlamıştı. Aziz Nesin’i protesto için yürüyüş düzenleyen kümeler, Nesin’in sığındığı Madımak Oteli’ne yönlendirilmiş ve otel perdelerinin karanlık ellerce ateşe verilmesiyle oluşan duman münasebetiyle 35 kişi hayatını kaybetmişti. Çıkan olaylar sırasında da 2 kişi can vermişti.

37 kişinin vefatıyla sonuçlanan acı hadiseyi “Sünni-Alevi” çatışmasına destek oluşturmak isteyen çevreler 30 yıldır olduğu üzere bu sene de ayrımcı tabirlerle mevzuyu gündeme aldı. Olayların 30’uncu yıldönümünde Madımak mazeretiyle mütedeyyin çevreler amaca konulurken, AK Parti iktidarı hadiseyle ilişkilendirilerek töhmet altında bırıkılmak isteniyor. Olayın yargı safhasındaki ihmal ve yanlışlıkların büsbütün gözlerden kaçırıldığı olay, sloganik telaffuzlar çerçevesinde kurgulanarak zihinlere kodlanıyor.

HABER Mİ OPERASYON MU

İşte o operasyonel haberlerden bir adedine de ‘fondaş’ Medyascope imza attı.

Medyascope’ta yayınlanan “Üzerinden 30 yıl geçti Sivas Katliamı’nın şahitleri anlatıyor” başlıklı imajlı haberde, “Sivas’a şeriat, Cumhuriyet burada kuruldu burada yıkılacak sloganları atan bir küme, ortalarında çocukların da olduğu 33 kişiyi Madımak Oteli’nde yakarak öldürdü.” sözü kullanıldı.

Oysa otelde ölenlerin sayısı 33 değil, 37 idi.

Pir Sultan Abdal Şenlikleri için kentte bulunan ve otelde hayatını kaybeden 33 kişiyi meyyit olarak sayan Medyascope, yangın sırasında hayatını kaybeden 2 otel görevlisini ‘candan’ saymadı. Medyascope, güvenlik vazifelilerinin müdahalesi sonucu ölen 2 kişiyi de hayatını kaybeden beşerler ortasında göstermedi.

Haberdeki “yakarak öldü” tabirinin de gerçeği yansıtmayan provokatif bir tabir olarak kullanıldığı, can veren 35 kişinin otopsi raporunda “duman zehirlenmesi sonucu ölüm” yazdığı belirtiliyor.

O SLOGAN ATILDI MI?

Medyascope’un belgeselinde, olayın can damarını oluşturan bir tabire de yer verildi.

2 Temmuz 1993’te Aziz Nesin’i protesto edenlerin “Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak” biçiminde slogan attığı savunuldu.

Dava kapsamında sanıkların “Anayasal nizamı yıkmaya teşebbüs” suçlamasıyla yargılanmasına destek oluşturan bu sloganın, yargılamanın birinci safhasında hiç gündeme gelmediği biliniyor. Hiçbir polis ve emniyet raporunda, olay günü bu tıp bir slogan atıldığına dair bulgu geçmediği kaydediliyor.

Slogan olarak söylemi imkansız olarak nitelendirilen “Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak” tabirinin Aziz Nesin’i protesto esnasında da, Madımak Oteli önündeki karanlık aksiyon sırasında da dillendirildiğine dair hiçbir kamera kaydının bulunmadığı belirtiliyor.

Madımak olaylarında sanıklar birinci olarak “izinsiz protesto gösterisi” ve “yangın çıkarmak” üzere suçlamalarla Ankara 1 Nolu DGM tarafından 3 ila 20 yıl ortasında cezalara çarptırıldı. Karar, daha sonra CHP’den milletvekili olan Avukat Şenal Sarıhan tarafından temyize taşındı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, CHP’li hukukçu Sarıhan’ın imzası bulunan temyiz dilekçesine uyarak, “Madımak sanıkları protestodan değil idam talebiyle yargılanmalı” biçiminde karar verdi ve birinci mahkemenin kararı bozuldu.

YİNE KARANLIK, YENİDEN 28 ŞUBAT

İkinci yargılama 28 Şubat gölgesi altında gerçekleşti.

28 Kasım 1997’de açıklanan kararda, 33 sanık hakkında idam, 14 sanık hakkında 15 yıla kadar mahpus cezası verildi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 24 Aralık 1998’de mahpus cezalarını onadı, 33 idam cezasını ise tarz noksanlıkları nedeniyle bozdu. Şubat 1999 tarihinde tarz eksikliklerinin giderilmesi için başlayan yargılama sonucunda 16 Haziran 2000’de 33 sanık hakkında idam kararı verildi. İdam cezası kaldırıldığı için karar “ağırlaştırılmış müebbet” olarak değiştirildi.

Böylece Sarıhan’ın ortaya attığı “Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak” sloganı mahkemece gerçek kabul edildi ve sanıklar reddettikleri ve hiçbir somut kanıtla desteklenmeyen bu slogan çerçevesinde oluşturulan “Anayasal tertibi yıkmak” suçlamasıyla müebbet mahpus cezasına çarptırıldı.

BİR ‘UYDURMA SLOGAN’ ÖRNEĞİ: ‘DANIŞTAY SALDIRGANI TEKBİR GETİRDİ!’ Türkiye’deki ‘derin tezgah’ olayları ortasında yer alan 17 Mayıs 2006 tarihindeki Danıştay atağında da slogan palavrası gündeme gelmişti. Avukat Alpaslan Arslan’ın Danıştay 2. Dairesi’nde taarruz gerçekleştirerek Danıştay Hakimi Mustafa Yücel Özbilgin’i katlettiği olayda, “Ateş ederken ‘Allah’ın askeriyim’ diye slogan atıp ‘Allahuekber’ diye tekbir getirdiği” öne sürülmüştü. Eski Danıştay Başsavcısı Tansel Çölaşan’ın bu savı yalanlanmıştı. Akında göğsünden yaralanan hakim Mustafa Birden, atak esnasında tetikçi Arslan’ın tekbir getirmediğini, rastgele bir slogan atmadığını söylemişti.

 

AVUKATLIK MİSYONUNU YAPANLARI AMAÇ GÖSTERDİLER

Medyascope’un haberinde, haklarında verilen mahkeme kararı iki sefer bozma yoluna gidilen Sivas sanıklarının uğradığı hukuk yanlışlarına karşı harekete geçen avukatlar maksat gösterildi. Sivas davasında sanık avukatlığını üstlenen hukukçuların daha sonrasındaki mesleklerinde AK Parti’de siyaset yaptıkları savunularak bu bir kabahatmiş üzere yansıtıldı. Birçok hukukçu Medyascope’un haberinde gaye gösterilerek bu yolla AK Parti iktidarı ile Sivas olayları ortasında bağ oluşturulmaya çalışıldı.

DERTLERİ KATLİAM MI SİYASET MI?

Belgesel sırasında ısrarla AK Parti iktidarını töhmet altında bırakıcı telaffuzlar kullanıldı. Halbuki AK Parti 1993 yılında siyaset sahnesine bile çıkmamış, siyasi parti olarak kurulmamıştı.

• Belgeselde; olayların yaşandığı sırada iktidarda SHP/CHP’nin olduğuna hiç yer verilmedi.

• Dönemin Sivas Valisi Ahmet Karabilgin’in SHP/CHP başkanı Erdal İnönü’nün danışmanlığından sonra  yapmış bir isim olduğuna hiç vurgu yapılmadı.

• Dönemin Sivas Belediye Lideri, günümüzde CHP’nin ittifak ortağı Temel Karamollaoğlu’na hiç toz kondurulmadı.

Madımak olayları yaşandığında iktidar ortağı SHP/CHP, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, Devlet Bakanı Murat Karayalçın, Adalet Bakanı ise yargıda CHP kadrolaşmasının mimarı olarak gösterilen Seyfi Oktay’dı.

KARAMOLLAOĞLU NEDEN SUSTU?

Medyascope haberinde, olaylarla ilgili ismi hiç anılmayan Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu ile ilgili aleyhte hiçbir telaffuz kullanılmadı. Görüntünün son kısmına yanlışsız “Soru sormak üzere ulaşmak istediğimiz periyodun Sivas Belediye Lideri Temel Karamollaoğlu danışmanı aracılığıyla talebimizi reddetti.” kelamları ekrana verildi.

Ancak Karamollaoğlu’nun neden konuşmadığı, olay sırasında hangi rolü üstlendiği üzere hiçbir arşiv bilgisi paylaşılmadı.

Oysa Karamollaoğlu CHP’nin kurduğu 6’lı masaya ortak olmadan evvel, Sivas olayları sırasında yaptığı konuşma üzerinden eleştiriliyor, protestoculara yönelik “Gazanız mübarek olsun” biçimindeki tabiri nedeniyle olayların baş failleri ortasında gösteriliyordu.

‘KARAMOLLAOĞLU’ DİYEMEDİ

Belgeselde konuşan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Lideri Cuma Erçe, Temel Karamollaoğlu’nun olay günü Nesin’i protesto edenlere yönelik sarf ettiği “Gazanız mübarek olsun” telaffuzunu dillendirmesine karşın ismini zikretmemesi ve AK Parti eleştirisi yapması tuhaf karşılandı.

PSAKD Lideri Cuma Erçe, Medyascope yayınında şunları söyledi:

“Bu katliam sırasında atılan sloganların tamamı temelinde bugünkü siyasal atmosferin o günki yollarının döşendiği ortaya çıktı. ‘Gazanız mübarek olsun’ başlıklarıyla çıkan mecmuaları gördüğümüzde o şeriatçı yapılanmaların aslında neyi hedefledikleri ortaya çıktı. O gün için hem periyodun belediye lideri hem o belediye liderinin daha sonraki evrimler sürecinde ortaya çıkan AKP’nin bugünkü iktidarı ortasındaki temas net bir biçimde ortaya çıkıyor.”