Mert Günok, Beşiktaş’ta şampiyonluğa odaklandı

Yeni dönem hazırlıklarına Almanya’da devam eden Beşiktaş’ın deneyimli kalecisi Mert Günok, siyah-beyazlı ekipte tabanı gördüğünü ve kazanacağı bir şampiyonlukla doruğa çıkacağını söyledi.

Siyah-beyazlı ekibin kampında AA muhabirinin sorularını cevaplayan deneyimli kaleci, bir evvelki dönem İstanbul’da oynanan Giresunspor maçında yaşadığı sakatlığın mesleğinin en berbat anı, tekrar oynamaya başlamasının ise bir dönüm noktası olduğunu belirtti.

“En tabanı gördüğüm an sakatlandığım maçtı. Sakatlandığım an mesleğimde en tabanı gördüğüm an olarak kalacak.” sözlerini kullanan Mert Günok, “O günü yaşadıktan sonra kendi içimde ‘Bunun daha kötüsünü göremem.’ dedim. Çok ağır bir sakatlık yaşadım. Ne vakit ve nasıl döneceğimi bilemiyordum. Bu türlü bir sakatlık hiçbir futbolcunun aklından geçmez. Başınıza gelince anlıyorsunuz. Yürüyemeyecek durumda olmak, kendi işlerini yapamamak bir insan için çok sıkıntı bir şey. Hayatımı nasıl tertibe sokacağımı düşünürken, yavaş yavaş dönüşe geçtim ve bu dönüm noktası oldu. ‘Buradan çıkış da tepe olmalı.’ dedim. Beşiktaş mesleğimde tepeyi görmedim zira hala bir şampiyonluk yaşamadım. Umarım bu sene şampiyonluk yaşadıktan sonra, ‘En tabandan en tepeye çıktım.’ diyeceğim.” formunda konuştu.

Sakatlandığı durumu daha sonra hiç izlemediğini söyleyen Mert, Giresunsporlu futbolcuların oyuna devam ederek attığı ve reaksiyon çeken golle ilgili, “İnternette bazen karşıma çıktığı anlar oldu lakin ayrıntılı olarak konumu izlemedim. Sonrasında oyun devam etti ve gol oldu. Oradaki oyuncuların heyecanına veriyorum. Gerekli reaksiyon kamuoyu tarafından verildi. Üstünde durmanın çok da manası olduğunu düşünmüyorum. Yaşanan yaşandığıyla kaldı.” dedi.

“Burada şampiyonluk yaşamayı çok istiyorum”

Fenerbahçe ve İstanbul Başakşehir’de şampiyonluk sevinci yaşayan Mert Günok, Beşiktaş’ta da bu başarıyı yakalayarak Üstün Lig’de üç başka grupta zafere ulaşan eski ulusal futbolcu Mehmet Topal’ı yakalamak istediğini söyleyen siyah-beyazlı oyuncu, şunları söyledi:

“Beşiktaş üzere bir kulübün gayesi her sene şampiyonluk olmalı, bu tartışılamaz bir gerçek. Bizim de bu yılki maksadımız yeniden şampiyonluk. Burada şampiyonluk yaşamayı çok istiyorum. İstanbul Başakşehir’de ve Fenerbahçe’de şampiyonluğum var. Beşiktaş’ta oynayan, kadronun deneyimli oyuncularından biri olarak o şampiyonluğu yaşamayı çok istiyorum. Bir şampiyonluk daha yaşarsam Mehmet Topal’la birlikte üç kadroda şampiyonluk yaşayan oyunculardan biri de ben olacağım. Bunun için de geçtiğimiz dönem gösterdiğimiz performansın hem kendi adıma üstüne koymam gerekiyor hem de ekip olarak üstüne koymamız gerekiyor. Beşiktaş’ta en âlâ periyodumu sergilemedim. Geçen sene düzgün bir performans sergiledim fakat tam bir dönem oynayarak sonu şampiyonlukla biten bir dönem en büyük hayalim. Beşiktaş serüvenimde en güzel periyodumu daha geçirmediğimi düşünüyorum. Bu sene inşallah o denli olacak.”

 “Şenol Hoca’nın yeri bende her vakit farklı”

Teknik yönetici Şenol Güneş’in vazifeye gelmesinin akabinde kaleyi teslim alan ve performansıyla siyah-beyazlı ekibin geçen sezonki seri galibiyetlerine kıymetli katkı sağlayan Mert Günok, deneyimli teknik adamın kendisinde yerinin başka olduğunu vurguladı.

2020 Avrupa Şampiyonası elemelerinde Şenol Güneş’le çalışmaya başladıklarını anlatan Mert, “Şenol Hoca’nın yeri bende her vakit farklı. Futbol hayatım bitene kadar da futbol hayatımdan sonra da bu türlü kalacak. Eğitici ve öğretici bir hocamız var. Bir arada çalıştığımız periyotlarda başarılı günlerimiz oldu. İnşallah birlikte kupa kaldırmak da nasip olur.” diye konuştu.

Sakatlıktan çıktıktan sonra Ümraniyespor maçıyla oynamaya başladığını hatırlatan deneyimli file bekçisi, “Daha sonra kendi adıma yeterli bir performans gösterdiğimi ve güzel bir dönem geçirdiğimi düşünüyorum. Hocamız eski bir kaleci, çok başarılı. Yıllar boyunca Türkiye’de hakkında kimsenin bir şey söyleyemeyeceği bir hocalık mesleğine sahip. Şenol Güneş’in başımızda olması, benim hocam olması, onunla çalışıyor olmak benim için bir talih. Sakatlık dönüşü bu türlü bir performans göstermek benim için de kıymetliydi. Dönüşü bu halde yapmak hiçbir oyuncu için kolay değildir. Bir futbolcunun yaşayabileceği en ağır sakatlıklardan birini yaşadım. Çok şükür uygun döndüm, artık daha da yeterli olmak için çalışmaya devam ediyorum.” tabirlerini kullandı.

Hedef Beşiktaş’la şampiyonluk, ulusal kadroyla Avrupa Şampiyonası finalleri

İstanbul Başakşehir’den ayrılarak Beşiktaş’a transfer olmasının ulusal kadro mesleği açısından stratejik bir karar olduğunu lisana getiren Mert Günok, şunları aktardı:

“Başakşehir’de şampiyonluk yaşadıktan sonraki yılımız parlak geçmedi. O devirde pandemiye denk gelmemiz sebebiyle tahminen de benim oynayacağım bir Avrupa Şampiyonası bir sene sonrasına ertelendi. 2020 Avrupa Şampiyonası elemelerinde kadro olarak ve kişisel olarak başarılı bir performans sergilemiştik. Kümede 3 gol yiyerek Avrupa Şampiyonası’na katılmaya hak kazanmıştık. Sonrasında pandemiden ötürü Avrupa Şampiyonası bir sene ertelendi. Başakşehir’de yeterli bir dönem geçirmediğimiz için, şampiyonada oynama talihi bulamadım. Başakşehir bedelli bir kulüp. Orada oynadığım yıllarda hem şampiyonluk yaşadık hem de benim muhakkak bir düzeye gelmemde kıymetli rolü oldu. Taraftar sayısının az olması, topluluk takviyesini gerimde hissetmemem tahminen ulusal ekipte kaleyi kaybettiğimi düşündüren şeydi. Başakşehir de beni bırakmak istemiyordu fakat Beşiktaş’ın ilgisini duyunca Göksel Gümüşdağ ve hocamız Aykut Kocaman’la görüşüp, transfer olmak istediğimi söyledim. Gerimde taraftar dayanağıyla ulusal gruba tekrar gidersem, daha güçlü olacağımı kestirim ediyordum. Bu maksadım sakatlığımdan ötürü 1 sene gecikti ancak düşündüğümü yeniden gerçekleştirmiş oldum. Konfor alanında kalmayı seven bir insan değilim. Her vakit muvaffakiyete aç ve mücadeleci olmayı sevmişimdir. Beşiktaş’a gelmemdeki en büyük etkenlerden biri topluluk ve taraftar dayanağını gerime almak, ulusal kadroda tekrar kaleyi alıp, bırakmamaktı. Sakatlıktan sonra bunu başardım. Artık gayemde burada bir şampiyonluk yaşamak ve A Ulusal Kadro’yla 2024 Avrupa Şampiyonası’na gitmek var.”

Kariyerinde sona yaklaşmadığını ve saha içinde uzun müddet daha kalarak ulusal ekiple memleketler arası turnuvalarda yer almak istediğini kaydeden Mert, “Sona geldiğimi düşünmüyorum. Sona yaklaştığımı da düşünmüyorum. Kendime uygun bakıyorum. Küçük yaştan itibaren profesyonel halde yaşadım. Bunun meyvesini hala yiyorum. Tahminen babamın vaktinde futbol bu seviyede değildi, bugünkü imkanlar yoktu lakin şu an elimizde imkanlar var. Genç futbolcularla konuşurken onlara da daima profesyonellik ve disiplinden bahsediyoruz. EURO 2024 benim için doğal ki değerli. Hem benim için hem grup için değerli bir dönem olacak. EURO 2024’e gitmeyi ve oynamayı arzuluyorum. EUROo 2020’de oynayamadım lakin oradaki atmosferi gördüm. Artık 2024 Avrupa Şampiyonası’nda oynayan oyuncu olmayı çok istiyorum. Bunun için de birebir biçimde çalışmaya devam edeceğim. Daha çok üstüne koymam gerektiğini de biliyorum. Çok kıymetli kaleci arkadaşlarımız var. Elemelerde ben oynuyorum. Büyük adımları attık ve elemeleri geçip şampiyonaya gitmemize çok az kaldı. Onun için de ayrıyeten heyecanlıyım. EURO 2024’le benim işim bitmeyecek. 2026 Dünya Kupası ve 2028 Avrupa Şampiyonası için gaye koyacak kadar kendimi güzel hissediyorum. Gianluigi Buffon 45 yaşında hala oynayabiliyor. Tahminen uç örnek lakin demek ki bu yapılabiliyor. Ben de sakatlık yaşamazsam uzun yıllar daha oynamak istiyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

Bir kaleci olarak, İtalya ve İsviçre’de bu dönem test edilecek yeni ofsayt kuralını kıymetlendiren Mert Günok, faal futbolculuğu periyodunda attığı goller kadar düştüğü ofsaytlarla da bilinen yardımcı antrenör Burak Yılmaz’a takılarak, “Karşı karşıya durum çok daha fazla olacak. Burak Hoca’mıza erken bıraktığını daha söyleyemedim fakat bu kural tahminen onu da mutsuz etmiştir. O da geriye koşu yapmayı seven bir futbolcuydu. Kural kaleciler için dezavantajlı denebilir. Bence daha fazla konum oluşturacak. Futbolda kaleciler dezavantajlı bireyler.” formunda konuştu.

“Toplar teknolojiyle geliştiriliyor lakin eldivenlerimiz aynı”

Futbolda gelişen teknolojinin kalecilerin işini zorlaştırdığına dikkati çeken tecrübeli oyuncu, “Bu oyun kalecilerin üstüne oynanıyor. Yeni jenerasyon toplar teknoloji ile geliştiriliyor lakin bizim eldivenlerimiz tıpkı. Topların daha süratli gitmesi için çalışılıyor. Kimi markalar parlak, kimileri daha sade yapıyor. Bizim sevmediğimiz toplar parlak olanlar. Zira tutulmuyor. Toplar hızlanmaya başladı, kurallar değişiyor. Zira beşerler daha fazla gol görmek istiyor. Futbolun meyvesi gol. Biz futbolun makus çocuklarıyız zira gol olmaması için elimizden geleni yapıyoruz. Yeni ofsayt kuralı daha fazla gole sebep olacak. Şayet 1 sene sonra bütün dünyada uygulanmaya başlanırsa, kaleciler için dezavantajlı bir durum lakin tıpkı vakitte anlaşılabilir bir durum zira herkes gol istiyor.” diye konuştu.

Fenerbahçe altyapısında yetişen Mert Günok, sarı-lacivertli kulüpten 18 yaşında Real Madrid’e transfer olan Arda Güler için, “Arda dünyanın en büyük kulüplerinden birine transfer oldu. Hakikaten çok büyük bir yetenek. Ben de birinci gördüğüm anda onun ne kadar yetenekli olduğunu anlamıştım. Arda’yı maçlarda izlemiştim ancak canlı görmek daha farklıydı.” dedi.

“Konferans Ligi ulaşılması güç bir amaç değil”

Siyah-beyazlı kadronun bu sene Avrupa arenasında çaba edeceği UEFA Konferans Ligi’nin ciddiyetini birinci maçtan sonra tam manasıyla kavramaya başlayacaklarını anlatan Mert, “Konferans Ligi yeni başladığı için biz futbolcular da yeni yeni adapte oluyoruz. Biz de bu sene maç maç düşünerek evvel elemeleri geçip, kümelere kalmak birinci niyetimiz. Konferans Ligi ulaşılması güç bir gaye değil. Biz de bu muvaffakiyete ulaşabilecek düzeydeyiz. Eksiklerimiz var ve nispeten kısa bir müsaade devrinden sonra hazırlıklara erken başladık. Bu durum önümüzdeki devirde avantaj mı dezavantaj mı olacak göreceğiz. Hiçbir futbolcunun evvel Konferans Ligi’nde şampiyon olalım diye fikri olduğunu zannetmiyorum. Zira Muhteşem Lig özelinde baktığımızda Beşiktaş’ta şampiyon olmak benim hayalim. UEFA Avrupa Ligi ya da Şampiyonlar Ligi şampiyonu olmayı her futbolcu hayal eder. Konferans Ligi ise yeni bir kupa. Bunu başlayınca anlayacağız. Tahminen birinci maçtan sonra konuşsak bu fikirlerim değişebilirdi.” sözlerini kullandı.

Geride kalan periyotta Avrupa’dan temas kuran kadrolar olduğunu aktaran Mert, “Resmi teklif olmasa da bir ilgi vardı ancak pandemiye denk geldik. Avrupa’da kaleci de olsanız oyuncu da olsanız yaş ilerledikçe transfer ihtimaliniz düşüyor. ‘Neden olmasın?’ diyorum. EURO 2024 oynayacağız. Tahminen bir sene sonra Avrupa Şampiyonası’nda âlâ bir performans gösterdiğimde, Beşiktaş’la Konferans Ligi’nde başarılı bir serüven geçirdiğimizde bu türlü bir teklifle karşılaşabilirim. O vakit o denli bir şey olursa ne düşünürüm bilmiyorum.” formunda görüş belirtti.

Tecrübeli kaleci, mesleğindeki en unutulmaz kurtarışlarını ise ulusal ekip formasıyla Fransa deplasmanında yaptığını belirterek, “Kurtarış yaptıktan sonra ‘Vay be!’ diye bir duyguya kapılmıyoruz. Fransa ile deplasmanda oynadığımız ulusal maç esnasında çok anlamasam da özetleri izlerken, yansıları gördükten sonra, orada yaptığım başarılı kurtarışlar benim için her vakit özel olarak kalacak. Bilhassa birinci kurtarış, maçın birinci dakikalarında art geriye yaptığım kurtarış, her vakit özel bir anı olarak kalacak.” diyerek kelamlarını tamamladı.

Mert Günok’a göre

Şenol Güneş: Baba.

Sergen Yalçın: Beşiktaş efsanesi.

Necip Uysal: Her mevkide oynar. İdmanda kaleye geçirdik, eldiven de vereceğiz ona. Bir şey olsa geçer kaleye.

Aslı Günok: Her şeyim.

Ala Günok: Her şeyim.

Basketbol: Güzel bir spor. Pota bulursam hala atarım.