Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

MHP önderi Bahçeli ’30 Ağustos’ mesajı!

MHP başkanı Devlet Bahçeli, 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle bir ileti yayınladı.

MHP başkanı Devlet Bahçeli,

Bahçeli bildirisinde, “Bin yıllık kardeşliğimizin bozulmasına, ulusal birlik ve dayanışma ahlakımızın zedelenmesine hiç kimse umut bağlamamalıdır. Fitne ve fesat dün kazanamadı, Allah’ın müsaadesiyle bugün de kazanamayacaktır” sözlerini kullandı.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Lideri Devlet Bahçeli, 30 Ağustos Zafer Bayramı için bir bildiri paylaştı. Bahçeli iletisinde şu sözlere yer verdi:

“101 yıl evvel, yani 30 Ağustos 1922 Çarşamba günü topyekûn ayağa kalkan Türk milleti tarihin seyrini değiştiren süper bir zafere imza atmıştır. Ulusal varlığımıza hasım, tarihi ve kültürel haklarımıza hazımsız sömürgeci güçler, bunların kanlı taşeronları süngülerimizin aleviyle, imanımızın kudretiyle müstahak oldukları bedeli ödemişlerdir.

Düşman savunma mevkileri taarruzun daha birinci gününde yarılmış, dördüncü gününde ise istilacıların çabucak hemen tamamı çembere alınarak etkisiz hale getirilmiştir. Tarihin en büyük meydan savaşlarından birisine sahne olan Dumlupınar, tıpkı vakitte Türk milletinin bir Ağustos sıcağındaki dirilişine sahne olmuş, tıpkı vakitte uzun savaşlar devrine de son nokta konulmuştur.

Düşman ögelerinin perişan vaziyette, moralman ve fiziken tükenmiş bir halde kaçmaktan diğer seçeneği kalmamıştır. Türk milletine yapılan haksızlıklar, ihanetler ve insanlık dışı muameleler 30 Ağustos 1922’de cezasını bulmuştur. 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz 30 Ağustos 1922’de kutlu bir zafer olarak doruğa çıkmış, bu kapsamda bağımsızlığımıza vurulan prangalar sökülüp atılırken Cumhuriyetimizin kuruluşu da müjdelenmiştir.

Sonuçları itibariyle 30 Ağustos Zaferi geçmişteki tüm muzaffer günlerimizin tamamlayıcısı mesabesinde ve hatta tacı mahiyetindedir. Zira Türk milleti uzun bir mühletten beridir sürüklendiği savunma durumundan sıyrılıp taarruza geçmiş ve istiklali konusunda odunsuz olduğunu göstermiştir.

30 Ağustos 1922’de; Türk milleti erdem ve namusuna ne değerine olursa olsun sahip çıkacağını emsalsiz kahramanlıklarla ispatlamıştır. Hakikaten yurdumuzun üzerinde dolaşan kara bulutlar dağıtılmıştır. Çekile çekile bugünkü hudutlarına kadar gerileyen milletimizin kaybetmeye, yıkılmaya, yok olmaya en ufak tahammülünün olmayacağı açıkça anlaşılmış ve dünyaya da ilan edilmiştir.

Türk milleti 30 Ağustos 1922’de istikbal ve istiklalini garantiye almakla kalmamış, muhtevası ulusal egemenliğe dayanan yeni bir rejimin temellerini atmasını da bilmiştir.

Dün olduğu üzere bugün de, zaferlerimizden rahatsız olanlar, birliğimizden ve beraberliğimizden ürkenler unutmasınlar ki, 30 Ağustos şuuru varlığını hala sürdürmektedir. 101 yıl evvelki Büyük Zaferimizi gölgelemeye çalışanlara müsaade verilmeyecektir. 101 yıl evvelki mükemmel akınımızı, harikulade taarruzumuzu gölgelemeye niyetlenen bedhahlara sabır ve müsamaha gösterilmeyecektir.

Türk milleti bir daha esaret tehlikesine maruz kalmayacaktır. Türk milleti bir daha işgal, hezimet ve acziyet karanlığına mahkum olmayacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı bu uğurda her şeyi göze almaya hazır ve buna da kararlıdır.

Özellikle bilinmesini istek ederim ki; 30 Ağustos Ulusal Mücadele’nin kati ve kesin kararıdır.

30 Ağustos ulusal iradenin köpürerek taşması, dahası geçmiş ile gelecek ortasına kurulan zafer köprüsüdür. Bölücü mihraklar, düşman emeller, iç ve dış ihanet cephesi 30 Ağustos’tan kesinlikle surette ders çıkarmalıdır. Ulusal kimlik ve ulusal vicdanı sakatlamak, Cumhuriyet’in dayandığı tüm unsur ve asılları zayıflatmak niyetiyle; manası aşındırılmış, bununla bir arada içeriği tahrip edilmiş demokrasi ve özgürlük propagandasıyla oyalananlar 30 Ağustos’u dikkatle tefrik ve tefsir edip paylarına düşen iletisi almalıdır.

Türk milletinin hayat ve varlık haklarıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin yüksek çıkarlarını küçümseyecek gaflet ve yanılgıya hiç kimse düşmemelidir. Bin yıllık kardeşliğimizin bozulmasına, ulusal birlik ve dayanışma ahlakımızın zedelenmesine hiç kimse umut bağlamamalıdır. Fitne ve fesat dün kazanamadı, Allah’ın müsaadesiyle bugün de kazanamayacaktır. Son vatanımız üzerinde oynanan oyunlara tek karşılık 30 Ağustos duruşuyla verilmelidir ve inancım odur ki, kesinlikle da verilecektir.

Bu his ve niyetlerle aziz milletimizin ve kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizin Başkomutanlık Meydan Muharebesi Zaferi’nin 101. yıldönümünü kutluyor; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Ulusal Uğraş kahramanlarını, devletimizin ve milletimizin bekası için canlarından seve seve vazgeçen aziz şehitlerimizi hürmet, rahmet ve minnet hislerimle anıyorum. Cenab-ı Allah hepsinden razı olsun diyorum.”