Nöbetçi Eczaneler
Konya Kent Hastanesi’nde vazifeli Dr. Ekrem Karakaya, geçen yıl 7 Temmuz’da Yunak Devlet Hastanesi’nde güvenlik vazifelisi olarak çalışan Hacı Mehmet Akçay’ın (39) düzenlediği silahlı taarruzda öldürüldü. Annesinin vefatından anjiyo ameliyatını yapan Dr. Karakaya’yı sorumlu tutan Akçay, birebir silahla da intihar etti
Dr. Ekrem Karakaya için bugün misyon yaptığı hastanede anma merasimi düzenlendi. Merasime Konya Vilayet Sıhhat Müdürü Mehmet Koç, Konya Tabip Odası Lideri Bahadır Öztürk ile Dr. Karakaya’nın mesai arkadaşları katıldı. Anılarıyla yaşatılan ve olduğu üzere korunan Dr. Ekrem Karakaya’nın odasına çiçek bırakan mesai arkadaşları akabinde dua okudu.
‘ODASINA ACI OLAYLARDAN DERS ÇIKARILSIN, DİYE DOKUNMUYORUZ’
Burada konuşan Konya Vilayet Sıhhat Müdürü Mehmet Koç, “Menfur taarruzun üzerinden 1 yıl geçti. Acımız hala yüreğimizde. Odasına el sürmek içimizden gelmiyor. Anısını yaşatmayı dilek ediyoruz. Eşyaları olduğu üzere burada koruma ediliyor. Acı olaylardan ders alma ismine da bir vesile olsun, hatırlansın istiyoruz” dedi.
‘SAĞLIK TOPLULUĞUNUN KARŞILAŞTIĞI ŞİDDET SIKINTISININ EN ACI ÖRNEĞİDİR’
Hastane önünde açıklama yapan Konya Tabip Odası Lideri Bahadır Öztürk de “Bu dehşetli olay tabiplerin ve sıhhat çalışanlarının karşılaştığı şiddet sıkıntısının en acı örneğidir. Tüm toplum için kaygı kaynağı olmuştur. Dr. Ekrem Karakaya da başka meslektaşlarımız üzere mesleğine olan özverisi ve sevgisiyle tanınan bir tabipti. Tabipler ve sıhhat çalışanları, insan hayatını kurtarma ve güzelleştirme misyonunu yerine getirmek için ailelerini bile unutarak gece gündüz çalışmaktadır. Bu kabul edilemez acı olaydan ders alınmamış olmalı ki hala doktorların ve sıhhat çalışanlarının güvenlik tehdidi devam etmektedir. Bir an için hepimizi empati yapmaya ve düşünmeye davet ediyorum; her aileden tabip çıkabilir ve bu yaklaşık 25 yıl süren büyük emeklerle ortaya çıkmaktadır. Bizler bu halkın öz çocuklarıyız, hiç kimse evladına kıyılmasını kabul edemez, bilhassa insan hayatını kurtarmaya adanmış hayatlara kıyma teşebbüsü yalnızca toplumsal cinnetle açıklanabilir” diye konuştu.
