Ukraynalı askerler savaş dışında hayatlarını cepheye yakın köylerde sürdürüyor

Ukrayna’nın Rus askeri güçlerine yönelik karşı saldırısı devam ederken, Donetsk bölgesinde şiddetli çatışmalar yaşanıyor.

Vugledar istikametinde askeri faaliyetlerini sürdüren Ukrayna Silahlı Kuvvetlerine bağlı 72. Mekanize Tugayı’nın topçu birlikleri ise vardiyalı olarak çalışıyor.

“Savaş mesaisi” dışında hayatlarını cepheye yakın köylerde sürdüren askerler, temel gereksinimlerini karşılıyor, dinleniyor ve aileleriyle irtibat kuruyor.

Bölgede bulunan Anadolu Ajansı (AA) takımı, kelam konusu askerlerin cephe dışındaki hayatlarını görüntüledi.

“Cephe dışında kendimize ve ailelerimize vakit ayırıyoruz”

72. Mekanize Tugayı’na bağlı topçu birliklerinde misyon yapan ve soyadını vermek istemeyen asker Nazar, boş vakitlerinde kendilerine ve ailelerine vakit ayırdıklarını belirterek, “Cephe dışında yemek yapıp yiyoruz, yıkanıyoruz, dinleniyoruz. Ailelerimizle konuşuyoruz. Askerlerden kimileri spor yapıyor. Sıradan bir gün yaşıyoruz.” dedi.

Nazar, savaşın başladığı 24 Şubat’tan bu yana cephede olduğunu lisana getirerek, dinlenmenin savaşan askerler için değerine işaret etti.

Ukrayna’nın Çerkassi kentinde doğduğunu söyleyen Nazar, tüm Ukraynalı askerlerin sağ kalmalarını istediğini belirtti.

“Cephe dışında rahatlayabiliyoruz”

Asker Vyaçeslav da cephe dışında rutin bir hayat sürdürdüklerini tabir ederek, “Temel gereksinimlerimizi karşılıyoruz. Boş vakitlerimizde bazen sinema yahut dizi izliyoruz. Cephede çatışmalar devam ediyor, ateş açılıyor. Cephede yalnızca verilen buyrukları düşünebiliyoruz, burada ise rahatlayabiliyoruz.” diye konuştu.

Vyaçeslav, ülkesinin toprak bütünlüğü ve egemenliği için savaştıklarını vurguladı.

Bila Tserkva kentinde doğduğunu belirten Vyaçeslav, şunları kaydetti:

“Ailelerimiz bizi merak ediyor, cepheden sağ dönmemizi bekliyor. Ülke ve aile kıymetleri için sonuna kadar buradayız. Zaferi kazanacağımıza inanıyorum. Zaferden sonra da hayatımızı sıkıntılı komşumuzdan başka sürdüreceğimize inanıyorum. Rusların topraklarımızdan gitmesini istiyorum. Onların, halkımızın yaşadıklarını bir gün anlayacağını umuyorum. Bildiğim bir şey var; tüm imparatorlukların er ya da geç sonu geliyor.”