Yaycı açıkladı! FETÖ’den ihraç edilen subay üniversitede ders veriyor

1) FETÖ/PDY kapsamında 14 Temmuz 2017 tarihinde yayınlanan 692 Sayılı Kanun Kararında Kararname ile TSK Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan ihraç subay olduğu,
2) İşbu ihraç kararına karşı OHAL Komitesine başvurup bu müracaatın reddedildiği tartışmasızdır.

Ayrıyeten değerle belirtmek isteriz ki; Haşim Türker  FETÖ/PDY üyesi olma hatasından hakkında kamu davası açılarak yargılanmıştır. İtirafçı sözlerinde ismi geçen, ByLock kullanıcısı olan, ankesörle aramaları tespit olunan şahsın, yargılama kapsamında tutuklandığı sonrasında salıverildiği neticeten hakkında karar verildiği verilen kararın şimdi katılaşmadığı lakin belgenin Yargıtay’da olduğu bilinmektedir.

Tüm bu iltisakı kanıtlayan duruma karşın Haşim Türker’in Yükseköğretim Heyeti (YÖK) kontrolünde eğitim ve öğretim faaliyetini yürüten Üsküdar Üniversitesi’nde öğretim vazifelisi olarak çalıştığı, bu kapsamda genç öğrencilere eğitim ve öğretim verme ve bir manada onlarla direkt bağ kurma imkanın verildiği de izahtan varestedir. Hal bu türlü iken  Üsküdar Üniversitesi tarafından müvekkilime Üsküdar 5.Noterliği’nin 14.08.2023 tarih 35399 Yev. No’lu ihtarnamesi keşide edilmiş bu bahislerde konuşmaması gerektiği belirtilerek üstü kapalı olarak tehdit edilmiştir.

Öncelikle belirtmek isteriz ki herhalde ihtarname keşide eden üniversite Cihat Yaycı’nın tehditlerden korkmadığını, çabucak hemen her gün başta Fethullahçı Terör Örgütü olmak üzere PKK ve DHKPC mensupları tarafından direkt doğruya toplumsal medya ve her türlü mecra kullanılarak tehdit edildiğini, bunlara karşın yanlışsız bildiği yoldan sapmadığını unutmuş olmalıdır.

Üsküdar Üniversitesi’nin işbu unutkanlığı üniversitenin resmi internet sitesinde ismi geçen öğretim görevlisin öz geçmişinden de belirlidir. Çünkü bu özgeçmişte ismi geçen FETÖ/PDY iltisaklısı kişinin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan yarbay rütbesiyle emekli oluğu yazılmıştır. Halbuki ki bu şahıs emekli değil ihraçtır. Resmi sitede emekli olarak lanse edilen şahsın emekli olmadığının tespiti ile ilgili sorumluluk üniversite idaresindedir. Kolay bir araştırma ile dahi işbu konu tespit edilebilecekken tespitin yapılmamış olması büyük bir ihmaldir. Şayet şahıs hakkında tespit yapılmış ve buna karşın emekli olarak lanse edilmiş ise esasen bu başlı başına farklı bir cürümdür. Tüm bu konulardaki takdir başta YÖK olmak üzere Devletimize aittir.

Yalnızca bu iki konu dahi üniversite idaresinin FETÖ konusunda ne kadar hassas olup olmadığını göstermektedir.

Öteki yandan ismi geçen bu şahısın öğretim vazifelisi olduğu İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi dekanın da Deniz Dava Arıboğan olduğu görülmektedir.

KHK ile ihraç edilen şahsın FETÖ iltisakı nedeniyle kamu misyonundan çıkarıldığının, tutuklanmış olduğunun, her ne kadar katılaşmamış olsa da karar giydiğinin Arıboğan tarafından bilindiği, fakat buna karşın Üsküdar Üniversitesinde görevlendirildiği şahsen müvekkilime karşı lisana getirilmiştir.

Bu nasıl bir tesadüftür ki; vakit zaman iktidara yakı, vakit zaman muhalefete yakın vaziyet alan, kimi periyot liberal kimi periyot toplumsal demokrat kimi devir mütedeyyin manzara bu kişi KHK ile ihraç edilmiş olan birine akademisyen olma imkânı veren fakültenin dekanıdır.

Ayrıyeten Deniz Dava Arıboğan’ın müvekkile attığı ilgili bildirilerden da yeniden anlaşıldığı üzere Haşim Türker’in gerek ihraç olduğu gerekse hakkında Terör Örgütü Üyeliğinden hakkında kovuşturma yapıldığı bilgisinin olduğu anlaşılmaktadır.

Ayrıyeten ehemmiyetle belirtmek isteriz ki Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi dekanın yazmış olduğu Whatsapp iletileri ile müvekkilimi üstü kapalı olarak FETÖ’nün kullandığı iftiralarla tehdit ettiği hayret ve dehşetle gözlemlenmiştir.
Fethullahçı Terör Örgütü “3 Temmuz Fenerbahçe Kumpası” ile spor topluluğuna, şematik örgütlenmesiyle akademi topluluğuna, 15 Temmuz Hain Darbe teşebbüsü ile Devletimize kastetmiştir.

Üstte özetlenen işbu durum, gerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Hatalar Soruşturma Ofis gerek Yükseköğretim şurası ile tüm türel ve idari merciler önünde serilecek ve takibi yapılacaktır. Müvekkilimin ve kurucusu olduğu Mavi Vatan Denizcilik ve Küresel Stratejiler (kamuoyunda bilinen isimi ile TURKDEGS) Merkezi‘nin devlet düşmanları ve terörle uğraştaki kararlı tavrı ve duruşu her geçen gün güçlenerek devam edecek ve bu kelamda tehditler karşısında daha dik durmaya devam edecektir.

 YÖK ve devletimizin ilgili kurumlarının bu açıklamaya istinaden gerekli süreçleri yapacağından hiçbir kuşkumuz yoktur.
Kamuoyuna hürmet ile duyurulur.