Nöbetçi Eczaneler
Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta gerçekleşecek olan NATO Tepesi’ne artık çok az kaldı. Dünyanın gözü ise Türkiye’nin İsveç için vereceği kararda. İsveç’te son yaşanan skandallar sonrası ise Lider Recep Tayyip Erdoğan, bu mevzudaki olumsuz tutumunu geçtiğimiz günlerde lisana getirdi.
Bütün dünya şu an için Türkiye’yi ikna etmeye çalışıyor. Türkiye’yi ikna uğraşları için kimi kesitler Türkiye’nin taleplerini yerine getirmek gerektiğinden bahsederken, kimileri ise ‘tehdidin’ işe yarayacağını düşünüyor.
YUNAN LOBİSİ İŞ BAŞINDA
ABD’li 6 siyasetçi ise ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a bir mektup gönderdi. Mektupta Yunan lobisine yakınlığı ile bilinen Temsilciler Meclisi üyeleri Chris Papas, Gus Bilirakis, Frank Palone, John Sarbanis, Dina Titus ve Nicole Malliotakis’in imzası var.
Mektubun başında, “İsveç’in NATO’ya iştirakiyle ilişkili olarak F-16 savaş uçakları ve modernizasyon kitlerinin satışı konusunda ABD ile Türkiye arasında bildirilen tartışmalar hakkında yazıyoruz. Türkiye’ye F-16’ların ve modernizasyon kitlerinin satılmasına yönelik bir mutabakat düşünülüyorsa, rastgele bir sonuncu muahedenin Türkiye’nin ABD ulusal güvenliğini tehdit eden yahut baltalayan aksiyonlarda bulunması durumunda bu tıp silahların transferini durduracak, geciktirecek yahut geri çekecek düzenekler içermesini şiddetle tavsiye ediyoruz.” denildi.
ŞARTLI F-16
Mektupta, Türkiye’ye verilmesi mümkün F-16’ların kurala bağlanması istendi. Son devirde Türkiye-Yunanistan bağlantılarının uygun olduğundan bahseden mektupta, Türkiye’nin Rus üretimi S-400 hava savunma sistemine sahip olduğu vurgulandı.
Ayrıca F-16 satışlarının İsveç kaidesiyle verilmesine yönelik teklif bir sefer daha vurgulandı. Mektupta mevzuyla ilgili “Hükümetin F-16 satışlarının İsveç’in iştirakiyle ilişkili olmadığına dair dengeli açıklamaları göz önüne alındığında, bu raporlardan kaygı duyuyoruz. İdarenin, F-16’ların ve modernizasyon kitinin Türkiye’ye satışını onaylaması için Kongre’ye ve ilgili paydaşlara baskı yapmak için elindeki her aracı kullandığı giderek daha açık hale geldikçe, rastgele bir mutabakatın sırf NATO’nun daha geniş güvenlik çıkarlarını müdafaası ve İsveç’in NATO üyeliği zaruridir.” denildi.
Mektubun devamında, “Türkiye’nin bölgedeki istikrarsızlaştırıcı aksiyonlarına orta verilmesini memnuniyetle karşılasak da, Erdoğan hükümetinin siyasetini değiştirmediğini vurgulamak kıymetlidir. Türkiye’nin NATO müttefiki Yunanistan ile ilgilerini geliştirdiği izlenimi, Ankara’nın Atina’ya karşı casus belli’yi sürdürmesi gerçeğiyle çelişiyor.” kelamlarına yer verildi.